“Taşeron sistemini ortadan kaldıracak” denilen düzenlemeler ile birçok taşeron çalışan “kadro dışı” bırakılırken, birçoğu da taşeron bile sayılmadı. Taşeron düzenlemesi, bir kısım çalışana bayram yaşatırken birçokları için de hüsran oldu. Kadro düzenlemesinde mağduriyetler ortadan kalkmak yerine giderek artıyor. Birçok alanda binlerce taşeron çalışan kadro dışı kalanların sayısı artarken, çoğu çalışan ise taşeron dahi sayılmıyor. Bu durum ise taşeronların tepkilerine neden oluyor. Yaklaşık 1 milyon taşeronu ilgilendirdiği söylenen taşeron düzenlemesinde birçok taşeron kadro sevinci yaşarken, bir o kadar taşeron da kapsam dışı kalmanın şokunu yaşıyor. Onlarca alanda binlerce taşeron işçinin kadro dışında kalmasının en önemli nedeni ise KHK sonrası da yayınlanan yönetmelikler oldu. 450 BİN KİŞİ KADROYA ALINDI, GERİ KALANLAR YOK SAYILDI Yaklaşık 800 bin çalışanı ilgilendiren taşeron düzenlemesinde, merkezi yönetim kapsamındaki genel bütçeli idareler, üniversiteler, hastaneler ve üst kurullarda çalışan 450 bin kişi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/D maddesi kapsamına alınırken; bunun dışında kalan taşeron işçiler ise kadroya alınmadı. KHK sonrasında yayınlanan yönetmeliğe göre personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında ihale ile çalışan taşeronlar kadro alırken, diğer ihale kapsamında olan ve hizmet alımı yoluyla olmasına rağmen sosyal tesis gelirleri ile finanse edilen kurumlarda çalışan işçiler kadro dışı kaldı. İşte kadro dışı kalanlar; Danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerinde çalışan personel de “asıl işi yapmasına rağmen” kadro düzenlemesinde kapsam dışı kaldı. Diğer yandan birçok kurumda taşıt alımı ihalesi kapsamında çalışan şoförler, sağlık sektöründe çalışan ve tıbbi cihaz bakım ve onarımı ile ilgili çalışanlar da kapsama alınmadı. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan Toplum Yararına Programlar kapsamında çalışan hizmetli, güvenlik görevlileri ile KİT’lerde çalışanlar da kadro dışı kaldı. Yemekhane çalışanları ise ihale usullerine göre değerlendirilip ‘taşeron’ dahi sayılmadı. Yönetmeliğe göre; Yönetmeliğe göre personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında ihale ile çalışan taşeronlar kadro alırken, diğer ihale kapsamında olan ve hizmet alımı yoluyla olmasına rağmen sosyal tesis gelirleri ile finanse edilen kurumlarda çalışan işçiler kadro dışı kaldı. Kadro dışı kalan çalışanlar ise sadece bunlarla sınırlı değil. Danışmanlık hizmetleri, hastane bilgi yönetim sistemi hizmetleri ve çağrı merkezi hizmetlerinde çalışan personel de asıl işi yapmasına rağmen kadro düzenlemesinde kapsam dışı kaldılar. Diğer yandan birçok kurumda taşıt alımı ihalesi kapsamında çalışan şoförler, sağlık sektöründe çalışan ve tıbbi cihaz bakım ve onarımı ile ilgili çalışanlar da kapsama alınmıyor. Bunların dışında Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışan Toplum Yararına Programlar kapsamında çalışan hizmetli, güvenlik görevlileri ile KİT’lerde çalışanlar da kadro dışı kaldı. Taşeron dahi sayılmayanlar var. Düzenleme ile ilgili ayrıntılar sadece bu kadar değil. Bazı taşeron çalışanlar ise ihale usullerine göre değerlendirilip ‘taşeron’ dahi sayılmıyorlar. Bu duruma en büyük örnek ise yemekhane çalışanları oldu. Çünkü yemekhane çalışanları taşeron şirketle yapılan sözleşmede 4734 sayılı yasaya tabi oluyorlar. Bu yasaya göre de yemekhanelere hizmet alımı değil, mal alımı yapılıyor. Bunun için taşeron dahi sayılmayan yemekhane çalışanları kadroya geçmeye hak kazanmıyor. Esas sorun ise. Sosyal Güvenlik uzmanı Mustafa İşcan, “Taşeron kadrosunda beklenmeyen bir gelişme oldu. Ancak içindeki bazı kurumlar muaf tutularak, olumsuzluklar da yaşandı. Örneğin PTT’nin taşeron işçileri, Devlet Hava Meydanı işçileri, TCDD, TEDAŞ, Çaykur, Et Balık Kurumu gibi bazı gruplar, KİT’ler kapsam dışında bırakıldı. KİT’lerde büyük bir mağduriyet yaşatıldı. Bunun dışında ayrıca TRT, Anadolu Ajansı, Merkez Bankası gibi, özel bütçeli kurumlar da taşeron kapsamına alınmadı. Doğal olarak burada çalışanlar büyük bir sorunla karşı karşıya kaldı. Çağrı merkezleri, danışmanlık gibi işlerde çalışanlar muaf tutuldu. Esas sorun ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nda… Normalde diyanette kadroya geçildi. Ancak burada yaklaşık 5 bin kişi, diyanetin yapmış olduğu imtihanlar neticesinde imam ve vaiz olarak atanmışlardı, ancak bunları İŞKUR’dan toplum çalışma yararına diye kaydedildikleri için bu kişiler kadro dışı kaldı. Belediye çalışanları da muaf tutuldu, daimi işçi statüsünde olmadıklarından dolayı belediyenin kendi kurmuş olduğu BİT şirketlerinde işe başlayacaklar” dedi.