SİSTEMDE REFORM KUYRUĞU

Rejimlerin tartışılması, sistemlerin işlerliğinin hızlandırılması, veri datasını sağlıklı yenilenmesi verimi arttırır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde de tartışılan veya tartışılmaya devam edilen figürler yer almaktadır. Kuvvetler ayrılığındaki istikrar ve güven tartışmanın göbeğindedir. “Bir gün herkese lazımdır!.” Hukuk politikacıların dilinde şaibeli hale gelecektir…

Cumhur ittifakı sistemin yerleştiğinden bahisle seçimlerde büyükşehirleri, özellikle de İzmir, İstanbul, Ankara’yı millet ittifakı alırsa rejim tartışması yaşanır düşüncesindeydi. İstanbul henüz mazbatasını almadı ama aksilik diğer iller kesinleşti ve illeri muhalif kanat, millet ittifakı adayları kazandı. Bakalım (nasıl !?..) bir rejim sorunu gündeme gelecektir!…

“İlçe Belediye Başkanlarını Büyükşehir Belediye Başkanları atasın!..” Dendi. Büyükşehir yasalarını devşirmek suretiyle proje geliştirmek gerekir. Bu da TBMM’nin görevleri arasındadır. Yasa yapıcılar bunlardır. Fakat gündeme alınması için hangi patinin Meclis Başkanlığına sunacağını önceden oylamak gerekmez mi!? Aksi İyi Parti veya CHP aceleci davranırsa !?...

“Muhtarlıkları da kaldıralım !..” bu konu yeni değildir. Büyükşehir Belediye yasa çalışmaları sürecinde kamuoyu gündeminde fısıltı gazeteleriyle yayılmış, belediyelerde yeni makam tesisi ile muhtarlık hizmetlerinin yürütülmesi sohbetlerin konusu olmuştu. Deme ki sistemde tartışma devam edecektir. İdare şeklini kurumlaştırmak için (600) kişi maaş almaktadır...

Asıl reform veya tartışma konusu elbette Büyükşehir Belediye Yasası veya Büyükşehirleri millet ittifakına kaptıran ittifak veya işbirliği siyasi çalışmalarıdır. Hukuka riayet Türk toplumunun samimi duygusudur. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır denir. Acaba siyaset dilinde de reform şart mıdır? Yasal çalışma gerekir mi? Hukukun bu yönde yaptırım gücü var mıdır?

İstanbul seçimleri sürecinde Yüksek Seçim Kurulu, Anadolu Ajansı tartışmaların ortasında kalmıştır. “Seçimi Biz, kazandık !..” afişleri yanında “Anıtkabir defterine erken imza” da şık olmamıştır. Devletin, resmiyetin, devlet adamlılığının hakikaten ağırlığı olur!..

Anlaşılan o dur ki ülkede düzeltilmesi gereken çook şey var. Önce kendimiz, özümüzden başlamalıyız. Türklüğü ve İslamlığı dış güçlere yanlış aksettirecek hal, tavır, davranış, ahlak, edep ve adabından taviz vermemeliyiz. Türk milleti tahini bu değerlerle dünyaya benimsetmiştir!...

Bu seçim ve İstanbul üzerinde oynanan oyun dünya kamuoyuna hoş mesaj vermemektedir!..