Alanya'daki ailesinin yanına gitmek için 18 Temmuz 2016 tarihinde, uçakla Antalya'ya gelen Ferit İli, havalimanında taksiye bindi. İli'nin durumundan şüphelenen taksi durağındakiler, polise ihbarda bulundu. İhbar üzerine İli'nin içinde bulunduğu taksi, havalimanı girişindeki nizamiye kapısı önünde durduruldu. Hakkında yakalama kararı bulunan Ferit İli, kendisinden kimlik talep edilmesi üzerine taksiden inerek, kaçmaya başladı. İli, 'Dur' ihtarına uymayınca, kendisini takip eden polisler, havaya ateş etti. İli, havalimanı duvarlarını çevreleyen tel çitleri tırmanarak, kaçmayı sürdürdü. KURŞUN BULUNAMADI Polisin ateşi sonucu yaralanan Ferit İli, hastanede yaşamını yitirdi. İli'nin vücuduna giren mermi çekirdeğinin, sağ köprücük kemiğinden çıkarak, vücudunu terk ettiği belirlendi. Yapılan aramalara rağmen İli'nin ölümüne neden olan mermi çekirdeği bulunamadı. Ferit İli'nin ölümüyle ilgili tutuksuz yargılanan polis memurları H.S., E.S., A.A. ile H.U. hakkında, 'kasten öldürme' suçundan ve 'Çocuk Koruma Kanunu'nu ihlal'den ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Bugün görülen duruşmaya sanık polisler, ölen gencin babası Celal İli ile avukatı Fırat Kılıç katıldı. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan cumhuriyet savcısı, sanıklar E.S., H.U. ve H.S.'nin beraatine hükmedilmesini, A.A.'nın ise kanun hükmünü yerine getirdiği sırada Ferit İli'yi 'taksirle öldürme' suçundan yargılanmasını istedi. Savcı, Ferit İli'nin ölümüyle sonuçlanan eylemin, 'Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nda düzenlenen silah kullanma yetkisi kapsamında sanık A.A. tarafından silahla ateş etmesi şeklinde gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Bu durumun ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran 'kanunun hükmünü yerine getirme' kapsamında olduğuna işaret eden savcı, Ferit İli'nin ölmesi nedeniyle kasıt olmaksızın sınırın aşıldığını ve taksirle öldürmenin de yasalarda suç olarak düzenlendiğini kaydetti. Sanıklar E.S., H.U. ve H.S. ile avukatları, savcının esas hakkındaki mütalaasına katıldıklarını belirterek, beraat talebinde bulundu. Sanık A.A. ve maktulün avukatı ise mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre istedi. Süre taleplerini kabul eden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.