Deniz Karataş, 0.98 konut kredisi fırsatından parmakla sayılacak kadar az kişinin faydalanabildiğini söyledi. Karataş, çok ince elenip sık dokunduğunu belirterek, "Bırakın kredi alacak kişinin üzerinde tapu olup olmamasını, daha önce daire alıp sattığı için bile kredi verilmedi. Üzerinde dairesi olana hiç verilmedi. Kredi kartının borcunu bir gün geciktirenlere de bu kredi verilmedi. Yani işin özü bu krediyi vermemek için her türlü gerekçeye başvuruldu. 0.98 ile kredi alan üç beş kişiye de örneğin alacağı dairenin fiyatı 300 bin TL ise sadece 40 bin liralık, kısa vadeli 5 yıllık kredi verildi. Dolayısıyla 0.98 rakamı çalışmadı, hayatın akışına uygun bir hal almadı. Şimdi faiz ve krediler çok farklı oranlara yükseldi, yüzde 1.5'lar seviyesinde" diye konuştu. VATANDAŞ NASIL KONUT SAHİBİ OLUR? Bu tür faiz ve kredilerin hükümetten ziyade bir devlet politikası olarak tanımlanması gerektiğini aktaran Karataş, "Mortgage konut kredilerinin uzun vadeli ve ödemelerinin makul seviyelerde olması, yani az az rakamlarla uzun yıllar içerisinde ödenebilecek krediler şeklinde olmasını istiyoruz. Böyle olursa hayatın akışına uygun olabilir. Ve sokaktaki vatandaş ancak böyle konut sahibi olur" diye konuştu. 'HALKA HİTAP EDEN ORAN OLMALI' Başkan Karataş, “Görüştüğümüz bankaların yüzde doksanında 0.98 oranında kredi verilmediğini, verildiyse de çok sınırlı sayıda gerçekleştiğini gördük. İsteğimiz bunun kalıcı ve hayatın akışında yer alan, daha elle tutulur, reel, daha çok kişiye ulaşan, temas yüzeyinin geniş olduğu, halka hitap ettiği bir oran olarak uzun sürede 0.98'in korunması isteğiydi. Ancak bunun korunmadığını görüyoruz. Verilen kredilerde çok az kişiye ulaştığını gördük" dedi. Kredi faizlerinin yükseliş trendinin devamında, satışların yine olumsuz yönde etkileneceğini düşündüklerini söyleyen Karataş, "Umarım kısa süre içerisinde mademki seçim de bitti, her şey yoluna da girdi, tekrar psikolojik sınır olan faizin 1'in altına çekilmesinin ivedi bir şekilde teşvik edilmesini bekliyoruz. Ancak bu şekilde müteahhitlik ve bize bağlı 250 sektörün hayatını idame ettirmesi ve herkesin de konut sahibi olabilmesinin önü açılacaktır. Yani 1'in altındaki krediler göstermelikten öte, yaşanabilir olmalı" diye konuştu.