Antalya'da eski belediye meclisi üyesi iş insanı İsmail Erten'in oğlu Süleyman Erten'i kaçırdıktan sonra 30 Ocak 2017'de öldüren sanıkların yargılanmasına devam edildi. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talebiyle tutuklu yargılanan Süleyman Kabakuşak, Enes Kabakuşak ile tutuksuz sanık baba Mehmet Kabakuşak ve avukatları ile öldürülen Süleyman Erten'in babası İsmail Erten ve avukatları katıldı. İLK DURUŞMADA SUSMUŞLARDI Ocak ayında görülen ilk duruşmada, haklarındaki tasarlayarak adam öldürme, yağma, hürriyetten yoksun bırakma suçlamasını kabul etmeyen ve yaşananlardan dolayı psikolojilerinin bozulduğu gerekçesi ile susma hakkını kullanan Kabakuşak kardeşler, ikinci duruşmada savunma yaptı. BESYO ikinci sınıf öğrencisi olduğunu söyleyen Enes Kabakuşak, yaşanan olaylara kendisini ağabeyinin sürüklediğini iddia etti. Ailesinden ayrı yaşadığını ve olay günü ağabeyinin kendisini telefonla aradığını söyleyen Enes Kabakuşak, "Abim araba ile beni almaya gelmişti. Araca bindiğim sırada Süleyman Erten'in elleri ve ayaklarının bağlı şekilde arkada oturduğunu gördüm ve şok oldum. Ağabeyim Süleyman Erten'le alacak- verecek meselesi olduğunu ve onunla konuşacaklarını söyledi. Aksu ilçesine bağlı Kurşunlu tarafına gittik. Abim İsmail Erten'le telefonla randevulaştı. İsmail Erten geldiğinde abimin elinde tüfek vardı" derken, İsmail Erten sanığa doğru 'Yalan atma' diye bağırdı. Bunun üzerine mahkeme Başkanı Mutlu Çat, bir daha tepki göstermesi halinde kendisini salon dışına çıkaracağını söyledi. Savunmasına devam eden Enes Kabakuşak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Abim İsmail Erten'den alacağını istedi. O da abime 'Sen Mehmet Kabakuşak'ın oğlu değil misin lan. Siz benim gücümü bilmiyor musunuz? Siz kendinizi ne sanıyorsunuz. Ben parayı petrolcüye ödedim' dedikten sonra ağabeyim çok sinirlendi. Bu sırada, İsmail Erten yoldan geçen tırın önüne atladıktan sonra kendi aracına giderek uzaklaştı. Birkaç dakika tekrar gelir diye bekledik ama gelmeyince biz de ayrıldık. Sonra kiralık araç alarak iki otomobille Korkuteli tarafına gitmeye karar verdik. Ancak öncesinde haldeki işyerimize gittik ve oradan içinde yanıcı madde olan bidonu aldık. Abim, Korkuteli'nde boş bir tarlada maktule ait arabayı yaktı. Abime zaman zaman uyarılarda bulunmama rağmen sesimi çıkaramadım. Çünkü, abimden böyle bir davranış beklemiyordum. Biz Korkuteli'ye giderken abim bana maktulü ertesi gün bırakacağını söylemişti. Maktul de sürekli tehditkar konuşarak babasının ne kadar güçlü olduğunu söyleyerek küfür ediyordu. Yolda durduk ve abim bagajı açtığında maktul, 'Çoluğunu, çocuğunu, tüm aileni öldüreceğim' deyince abim arabaya binmemi istedi. Sonrasında abim maktulü bagajdan çıkardı ve kendisine sigara içirdi. Abim telefonla konuşacağı sırada maktul kafa vurmak istemiş. Abim de maktule vurdu. Abim halat aldıktan sonra bana 'Sakın arabadan inme' diye bağırdı. Sonrasında abim maktulü yerde halatla boğdu. Ardından abim onu arabadan uzaklaştırarak yanımızda getirdiğimiz yanıcı maddeyi üzerine dökerek ateşe verdi. Ben bu sırada kar attığını da gördüm. Maktul abim yaktığında hareketsizdi. O sırada ölüp ölmediğini bilmiyorum. Sonrasında maktulü ağabeyimin zorlaması ile aracın bagajına koyduk. Korkuteli-Antalya arasında bir yere abim maktulü bagajdan çıkararak attı." 'ELLERİMLE SİGARA SU İÇİRDİM' Kardeşinin savunmasına benzer bir savunma yapan Süleyman Kabakuşak, sözlerine çok üzgün ve pişman olduğunu belirterek başladı. Süleyman Erten ve ağabeyi Ahmet Erten'den 2007 yılından kalma 250 bin TL alacağı olduğunu iddia eden Süleyman Kabakuşak, "Kendisiyle arabada konuştuk. Ona, 'Aslında böyle olmasını istemezdim. Ama siz beni buna mecbur ettiniz' dedim. Benim amacım alacağımı tahsil etmekti. Öldürmek gibi niyetim yoktu. Hatta kendisine 3 paket sigara da aldım. Sabaha kadar arabanın içinde konuştuk. Ellerimle sigara su içirdim. Ben yaşananların kötü şeyler olduğunu biliyorum, pişmanım" diye konuştu. Sanıkların tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, duruşmayı eksiklerin giderilmesi için ertelendi.