LAİKLİK TARTIŞMAYA AÇILIR MI

Cumhuriyetin ilkeleri sürekli tartışılmıştır. Halen de tartışılmaktadır. Türk sol siyasi hareketi ile Türk sağ politikası ideolojik kanadın temeli Batı dünyası, yani dış kaynaklıdır. “Dokuz Işık Milli Doktrini” bileşkesidir. Bu gün tüm siyasetçileri “BOZKURT” anlayışında bütünleştirmiştir. Sağ-Sol kanat; Milliyetçilik bedendir!.. Bu ülke hepimizindir!..

Seçimin yansıttığı önemli değerler vardır. Siyasi partiler lider seviyesinde politik ittifak kurmuşlarsa bile seçmen nezdinde kavramlar tam oturmamıştır. Ama gerekli konsolidasyon sağlanacaktır. Cumhur ittifakı Alanya teşkilat faaliyetleri aday etrafında kenetlenmiştir…

Siyasi ittifakların her sahasında açık ve nettir. Millet ittifakında da, Cumhur ittifakında da liderler ve adaylar üzerinde apaçıktır. Her yerde “ÜLKÜCÜLER” var. MHP lideri, Sn. Dr. Devlet Bahçeli bir yanda; İyi Parti Gn. Bşk, Sn. Meral Akşener diğer tarafta: “Milliyetçi Türkiye!..”

Ak Partili belediye başkanlarından Cami içinden canlı yayın yaptırdığı haberleri dikkatten kaçmamış ve “dindar başkan” diye tanımlanmıştır. CHP’li Belediye Başkanı, Kuran-ı Kerim’e el basarak görevine başladığı sosyal medyada yer almıştır. İkisi de yanlış mı yapmıştır, laikliği çiğnemişler midir!?.. Burada bir zulüm ve ayıplanması gereken durum  var mıdır!?.. Bilemem…

Yıllardır gençlik “Laiklik nedir?”i tartışmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasa’sının 2. Maddesi; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir..”. denmektedir. İlk Dört madde milliyetçi idealler için kırmızı çizgidir…

Laiklik; Din üstünden siyaseti; siyasetin üstünden de dini ayıklamak anlamındadır. Felsefe ve dini terimlerde ideolojik oyunlar mevcuttur. Laikliğin Türk kültürüne adaptasyonuna dikkat etmek gerekir. Avrupa, Roma’dan kalma yapı ile devlet yönetimini kilise etkisinden laiklikle kurtardığını zannetse de kilisenin idare üzerinde baskısı vardır. Hıristiyan politikacıların “İncil” tutkusu laikliğe aykırı değilse; Müslüman politikacının da ‘Kuran-ı Kerim’e yeminle göreve başlama özgürlüğü aynı hukuk çerçevesinde yer almalıdır…

İslâm’da demokratik, laik ve sosyal devlet anlayışına aykırı ayet, hadis veya ilmi fetvaya rastlanmamaktadır. İllegal sol ve illegal sağın fetvaları ilmin ve kaynağının dışında politiktir, siyasi tuzaklardandır. Tarihte Karahanlı, Selçuklu, uzun süre Osmanlı İmparatorluğu halifelerce yönetilmemiştir. Anayasamız; laiklikle “din ve vicdan özgürlüğünü” teminat altına almıştır..