Beynin dolaşımının, ön ve arka dolaşım sistemi olarak farklı damar yapısı ile sağlandığını söyleyen Medstar Antalya Hastanesi Nöroloji Uzm. Dr. Murat Kurnaz, ön damar yapısını; şah damarları, arka damar yapısını da vertebro baziller sistem oluşturduğunu ifade etti Uzm. Dr. Kurnaz, “Bu iki damar yapısı orta hatta birbiriyle birleştirici damarlarla bağlanarak olası dolaşım bozukluklarında tamamlayıcı bir sistem haline gelmektedir. Farklı damarlarla beslenme nedeniyle etkilenen damar beslenme bölgesine göre de görülen şikayetler değişmektedir. İskemik inme; kalp ritim bozukluğu ya da kalp kapak bozukluğu nedeniyle pıhtı atmasından, neyin dolaşımını sağlayan damarlardaki darlıktan pıhtı atmasından ve beyinin küçük damarlarının damar sertliği nedeniyle zamanla tıkanmasından meydana gelir” dedi. İnme riskini artıran faktörlere değinen Kurnaz, “Hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanım, aşırı alkol tüketimi, kötü kolesterol yüksekliği ve iyi kolesterol düşüklüğü, kalp ritim ve kalp kapak bozuklukları, genetik faktörler, kanama-pıhtılaşma mekanizması bozuklukları, homosistein yüksekliği, anevrizmalar riskleri artırıyor” diye konuştu. KONUŞMA VE GÖRME BOZUKLUĞU GÖRÜLEBİLİR Uzm. Dr. Kurnaz, ön dolaşım alanında meydana gelen bozuklukların konuşamama, anlamama veya ikisi birlikte görülen konuşma bozukluğu, bir tarafta güçsüzlük, yine bir tarafta uyuşukluk hissi, görme bozukluğuna neden olabileceğini kaydetti. Uzm. Dr. Kurnaz, “Arka dolaşım alanındaki bozukluklarda da dengesizlik, konuşma ve görme bozukluğu, yutma güçlüğü ve solunumda yetersizlik görülebilir. İnme tıbbi olarak acil bir durumdur, kalp krizi gibi beyin krizi olarak ele alınmalıdır. İnmenin tedavisi iskemik ve hemorajik olmasına göre farklı olduğu için öncelikle türünün tespit edilmesi gereklidir. İskemik inmede ilk 6 saatlik süre tedavi için çok önemlidir. İlk 3-6 saatte yapılan muayene ve tetkiklerinde güçlü kan sulandırıcı ilaçlardan kullanılabilen hastaların düzelme potansiyelleri daha yüksek olmaktadır” şeklinde konuştu.