Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada "İnşallah enflasyonu en kısa sürede kontrol altına alarak raflardaki, tezgahlardaki, etiketlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz" demişti. Bu açıklamanın ardından Ticaret Bakanlığına bağlı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı müfettişleri, 9 büyükşehrin toptancı halinde hem mevzuat hem de perakende ürünlerdeki yüksek fiyatlara ilişkin denetim yaptı. Türkiye’nin en büyük örtü altı üretim üssü Antalya’nın üretici hali konumundaki Antalya Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali’ndeki komisyoncular ve esnaflar denetlemelerin yerinde olduğuna dikkat çekti. Komisyoncular denetimin sadece halden değil tabandan tavana kadar yapılması gerektiğine dikkat çekti. "DENETLEMELERE KARŞI DEĞİLİZ" Antalya Toptancı Hal Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Karataş, Antalya Hali’ne şuan ürün girişinin yaylalardan olduğunu belirterek, fiyatların stabil şekilde seyrettiğini açıkladı. Fiyatların yükselmesinin nedenlerinden birinin arz talep dengesi olduğunun altını çizen Karataş, “ İklimle alakalı, bir yerde yağmur fırtına dolu oluyor. Ürünün biri azaldığı zaman fiyat yükseliyor. Bu ezelden beri böyle. Denetleme yapılsın biz hiçbir zaman denetlemelere karşı değiliz. Yapılsın iyi olur” dedi. "GİRDİLERDE DENETLENSİN" Hallerin denetlenirken gelen ürünlerin maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğinin altını çizen Karataş, “ Maliyetleri düşürürsek, düşük fiyata tüketici öyle ürün yiyebilir. Mazot, gübre, ilaç plastik, fide bunların girdileri hem iki katı artı. Haliyle ürünlerinde artması gerekir ki çiftçinin bir dahaki yıla ekim yapabilsin, geçimini sağlayabilsin. Önce girdilerin denetlenmesi gerekir, ondan sonra hallerin piyasasına çıkıp denetlemeyi öyle yapmamız gerekir” diye konuştu. Girdiler düşürülüp, üretim artarsa otomatik olarak fiyatların düşeceğini kaydeden Karataş,“ O zaman tüketici daha ucuza ürün yiyebilir. Bize istiyoruz tüketici ucuza yesin. Bizim elimizde olan bir şey değil, girdiler çok yüksek. Önce bizim bu ürünleri kendimiz üretmemiz lazım, yerli ve milli olmamız lazım”ifadelerine yer verdi. "3 LİRAYA VERDİĞİM BİBER ZİNCİR MARKETTE İKİ KATI. ASIL ZİNCİR MARKETLER DENETENSİN" Ürünün kalitesine göre fiyatların belirlendiğini kaydeden Mehmet Karataş, “Domatesi 1-2-3 TL dememiz gibi bir şey yok, ürünün kalitesine göre değişir. Biberi 3 TL’ye veriyorum, zincir markette fiyat iki katına çıkmış. Bu uçuk bir fark. Bunun olması yanlış, esas oraların denetlenmesi gerekiyor. Marketlerin de girdi maliyetleri var. Biz önce her şeyi bırakıp maliyetleri düşürmemiz gerekir. 144 komisyoncu var, biz denetlenmeye karşı değiliz. Herkes kendine çeki düzen verir. Olsun yapılsın, biz isteriz. Biz üretici haliz fiyatlar yüksek olmaz. Daha çok tüketici hallerin denetlenmesi gerekir. Malın kalitesine göre fiyat belirleniyor.1 numaralı komisyonla, 144 numara arasında aynı kalitedeki ürün arasında fiyat farkı olmaz. Biz sık sık denetleniyoruz. Sıkıntımız yok” ifadelerine yer verdi. "ARADAKİ FARK BENİM DE CANIMI SIKIYOR" Komisyoncu Levent Şanlı, 40 yılın üzerinde halde hizmet verdiğinin altını çizerek, “Denetimlerin olması iyidir. Denetlenirken temelden üretimden itibaren gelinmesi gerekir. Fide, tohum gübre bunla hep bir etken. Mal üretilip geldiği zaman halde bir fiyat oluşuyor. Ürün kaç para olduğu belli. Burada halde domates 3 TL, İstanbul’da 7-8 TL’ye çıkıyor. Bu aradaki giderler müşteriye yansıyor. Fiyat uçuyor gidiyor, buda doğal olarak tüketiciye yansıyor. Bende tüketiciyim, marketlerden alıyorum. Aradaki fark benimde canımı sıkıyor” dedi. "CUMHURBAŞKANIMIZI DESTEKLİYORUZ" Bu durumdan kendilerinin de rahatsız olduğuna değinen Şanlı, ”Biz halciler olarak denetlemeye karşı değiliz. Halcinin oynadığı rot balans dengeleme şeklinde. Tabandan tabada kadar son tüketiciye kadar denetlenmesi gerekir. Bizim için sıkıntı yok, Cumhurbaşkanımız'ın söylediklerini destekliyoruz” dedi.