Göz çevresi, hassas yapısı nedeniyle yaşlanma ve yorgunluk belirtilerini en çok belli eden bölge. Özellikle morluk, koyu halka ve torbalanmaların belirginleşmesi, yaşlanma izlerini gösterdiği gibi estetik açıdan da kadınlar için korkulu rüya haline geliyor. Çoğunlukla kremler ve gözaltı kapatıcıları ile gizlenmeye çalışılan durum, kişiye uygulanan dermatolojik işlemler sayesinde ortadan kaldırılabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Seda Erdoğan, yaşlanma süreci içinde yüzün hacmini kaybetmesi ve kemik yapısının değişmesinin gözaltındaki derinin de incelmesine, koyu halkalar ve torbalar oluşumuna yol açtığını ifade etti. BAŞLICA NEDENLERİ Gözaltı torbalanması, morluk ve gözaltı oluklarında belirginleşmenin birçok nedeni olduğuna değinen Dr. Erdoğan, başlıca nedenlerinin ise genetik yatkınlık, uyku düzensizlikleri, şok diyetler, yüzüstü yatış pozisyonu, alerjik reaksiyonlar, alkollü veya asitli içeceklerin aşırı tüketimi ile güneş ışınlarına aşırı maruz kalmak olarak sıraladı. GÖZLERE DAHA BELİRGİN BİR ÇERÇEVE MÜMKÜN Cildin doğal yaşlanma sürecinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Dr. Seda Erdoğan, şunları kaydetti: "Nedeni ne olursa olsun yorgun ve hasta gösteren gözaltlarından kurtulmak ve canlı bir cilde kavuşmak mümkün. Daha sağlıklı ve genç bakışlara sahip olmak için kişiye özel tedaviler mutlaka bir uzman doktor tarafından yapılmalıdır. Bu yöntemlerden biri olan Hyaluronik asit içeren dolgular, göz çevresindeki önemli bölgelere kaybolan hacmi geri kazandırır, çizgileri pürüzsüzleştirir, istenilen ve yenilenmiş görünüm sağlar. Şakaklara ve yanak bölgesine de dolgunluk veren uygulama, göz çevresindeki çukur görünümünü azaltır ve gözlere daha belirgin bir çerçeve oluşturur. Aynı zamanda gözaltı halkalarının da azalmasına yardımcı olur." VİTAMİNLERLE GÖZALTINA GENÇLİK VE IŞILTI Gözaltı ışık dolgusu uygulamasıyla yanak ve gözaltı arasındaki oluklar ve çöküklüklerin tedavi edilebildiğine değinen Dr. Erdoğan, gözaltı morluklarında da belirgin bir azalma sağlandığını vurguladı. Işık dolgusunun içeriğindeki aminoasit, vitamin, antioksidanlar sayesinde kullanılan alana homojen bir şekilde yayılarak etkisini gösterdiğini belirten Dr. Erdoğan, "Etkinlik, işlem sonrasında hemen görülebilir. 10 gün sonra en iyi görünüme kavuşulur. Işık dolgusunun etkinliği 1-1,5 sene kadar sürmektedir. İşlem hasta için çok konforludur. Uygulama öncesinde lokal anestezi kremi kullanılır. Işık dolgusunun lidokain içeriğinden dolayı uygulama sırasında ağrı ve rahatsızlık hissedilmez" dedi. PRP VE MEZOTERAPİ İLE GÖZALTI MORLUKLARINA SON Dr. Seda Erdoğan, gözaltı morlukları için yapılan PRP uygulamasının ise kişiden özel tüplere alınan kanın hızlı çevirme ile büyüme faktörlerinden zengin kısmının elde edilmesine dayandığını, kozmetik amaçla kullanıldığını ifade etti. Mezoterapi yönteminin ise amaca yönelik hazırlanan vitamin, aminoasit ve aydınlatıcı sıvıların cildin orta tabakasına çok ince iğnelerle gönderilmesi işlemi olduğunu kaydeden Seda Erdoğan, "Hem PRP hem mezoterapi benzer mekanizmalarla göz altı morluk ve halkalarının aydınlanmasını, sorunlu bölgeleri gençleştirerek kırışıklıklarda azalma sağlar. 10 günde bir yapılan uygulama ile 4-6 seansta daha aydınlık bir göz çevresine ulaşılabilir" diye konuştu. GÖZ ÇEVRESİNE LAZER TEDAVİSİYLE CİLT KALİTESİ ARTIYOR Göz çevresinde, 'Fraksiyonel Karbondioksit Lazer' ve 'Q Anahtarlı Nd Yag Lazer' uygulamaları da gençlik etkisi oluşturulduğunu kaydeden Dr. Seda Erdoğan, "Fraksiyonel karbondioksit lazer, uygulandığı alanda cildi aniden yüksek sıcaklıklara ulaştırıp, ciltte termal hasara yol açarak cilt hücreleri arasında yeni hücre kolonları oluşturur. Tekrarlayan uygulamalar incelen cildin yenilenmesini, koyu renginin açılmasını ve sıkılaşarak eski elastikiyetine kavuşmasını böylece halkaların kaybolmasını sağlar. Q Anahtarlı Nd Yag Lazer ise uygulandığı alanda melanin pigmentinin parçalanarak atılmasını ve cilt kalitesinin artırılmasını sağlar" dedi. ULTHERAPY İLE HALKALARA VEDA EDİN Dr. Erdoğan uygulanan diğer bir yöntemin ise 'ultherapy uygulaması' olduğunu söyledi. Bu yöntemde ultrason dalgalarının derinin alt katmanlarına yoğunlaştırıldığını, yanık odakları oluşturulduğunu kaydeden Er. Seda Erdoğan, "Oluşan kontrollü hasar, cildin altında doğal bir cevabı tetikleyerek yeni kolajeni ve elastin liflerini üreten bir yenileme sürecini başlatır. Bazı hastalar, tedaviden hemen sonra bir ilk etki görür fakat esas sonuçlar, oluşan yeni kolajenin ve elastinin cildi gerip, sıkılaştırmasıyla 2-3 ay sonra ortaya çıkar. Ultherapy ile gözaltı çöküklüğü ve halkaları ortadan kalkar, morluk kaybolur" dedi.