<p style="text-align:justify">Hatay'da 1 Ocak 2014'te, Adana'da ise 19 Ocak 2014'te silah yüklü oldukları iddiasıyla durdurulan MİT TIR'larının aranmasına MİT görevlileri izin vermedi, arama yapan savcının görev yeri değiştirildi. Avukat Hakan Evcin ise geçmişte Antalya Cumhuriyet Başsavcısı olarak görev yapan dönemin Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık'ın evine gittiği için tutuklandı, ardından FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında kamu davası açıldı. Evcin, 10,5 ay cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.</p> <p style="text-align:justify">Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 5'inci duruşmaya, sanık Hakan Evcin ve avukatı katıldı. Hakan Evcin, daha önce yaptığı savunmasını tekrarlayarak, “Ben Antalya Barosu'na kayıtlı serbest avukatım. Başka davalara baktığım gibi, ceza davalarına da bakıyorum. Hukuki yardım gerektiği çağrısı üzerine, eski Antalya Cumhuriyet Başsavcısı olan Süleyman Bağrıyanık'ın evine gitmiştim. O dönem Adana Cumhuriyet Başsavcısı olan Süleyman Bağrıyanık'a gözaltı işlemi yapılıyordu. Başsavcıyı yeni geldiği için tanımıyordum. Bu olaydan yaklaşık 1,5 yıl sonra evimden operasyonla alındım. 8 gün gözaltında kaldıktan sonra, Başsavcının, MİT TIR'larını durdurduğu ve benim de örgüt talimatıyla gitmiş olabileceğim gerekçesiyle tutuklandım. 10,5 ay tutukluluğumdan sonra ilk duruşmada tahliyeme karar verildi" dedi.</p> <p style="text-align:justify">Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Hakan Evcin'in avukat olduğuna dikkat çekerek, Süleyman Bağrıyanık'a hukuki yardımda bulunduğu, evinde, bürosunda, bilgisayarlarında ve telefonunda suç unsuru bulunmadığını belirterek, beraatını talep etti.</p> <p style="text-align:justify">Mahkeme heyeti, Evcin'in beraatına, 4 bin 360 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine karar verdi.</p> <p style="text-align:justify">Duruşma sonunda gazetecilere konuşan Hakan Evcin, “Tahliye olduktan sonra avukatlık hizmetlerime devam ettim. Ancak tutuklandığım için müvekkillerimden büyük kısmı beni azletti. Madden ve manen zarara uğradığım için hem cumhuriyet savcısı hem de mahkeme heyeti, tazminat davası açabileceğimi hatırlattı ve kayıtlara geçti. 10,5 ay cezaevinde kaldım. Sonra da 'pardon' deyip beraat ettirdiler. Gözaltında kaldığım ve tutuklu olduğum dönem için tazminat davası açacağım. Bu yasal hakkımı kullanacağım. Sonuçta, avukatım ve avukatlık yapmaya devam edeceğim. Avukatlığım hukuki yardımla sınırlıdır ve siyasi davalara bakmaya devam edeceğim. İyimserim, adalete inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde adaletin sağlanabilmesi için daha önce nasıl avukatlık yapıyorsam, aynı şekilde yapmaya devam edeceğim" diye konuştu.</p>