<p style="text-align:justify">Konuya ilişkin TBMM Başkanlığına bir soru önergesi veren Budak, “Gizli tanık uygulaması hem hoyratça kullanılan hem de adeta haysiyet cellatlığına soyunarak adil yargılanma hakkını da tehdit eden bir uygulama haline geldi. Öte yandan bu uygulamanın ağır bedellerini ülke olarak nasıl ödediğimizi Rahip Brunson davasında da gördük. Geldiğimiz noktada gizli tanık uygulaması şaibeli bir hale dönüştü” dedi. </p> <p style="text-align:justify">Budak,önergede şu ifadelere yer verdi:</p> <p style="text-align:justify">“Hukuk sistemimize 2004 yılında Ceza Muhakemesi Kanunu ile gelen ve 2007’den itibaren Tanık Koruma Kanunu ile uygulaması yaygınlaşan ‘gizli tanıklık’ uygulaması, adil yargılanma hakkını tehdit eden birçok yönüyle tartışılmaktadır. Bu uygulamanın, FETÖ terör örgütünce yıllarca, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Kafes eylem planı ve ÇYDD davaları gibi kumpas dosyalarında hoyratça kullanıldığı bilinmektedir. ABD’li Rahip Brunson davasında da tartışılır hale gelen gizli tanıkların ifadeleriyle ülkemiz ağır bedeller ödemiştir. İktidarı paylaşan siyasi liderler bile ‘İfade değiştiren gizli ve satın alınmış tanıkların şaibeleri artırdığını...’ itiraf etmektedir. FETÖ üyeliği suçlamasıyla yargılanan 15 hakim ve savcı hakkındaki iddianamede, ‘gizli tanık olarak dinlenen teröristlerin beyanlarının delil kabul edilmesi’ kanıt gösterilmektedir.Son olarak, 26’ncı dönem İstanbul Milletvekilimiz Eren Erdem’in yargılandığı davada suçlamalara kaynaklık eden gizli tanığın ‘ifadeyi verdiği tarihte psikolojisinin bozuk olduğundan’ bahsetmesi de dosyayı yeni bir boyuta taşımıştır.</p> <p style="text-align:justify">Bu alanda, gizli tanıklık kurumunu ‘istisnai’ bir yönteme kavuşturup hem tehlikeli suç örgütleriyle mücadeleye gölge düşürmeyecek hem de adil yargılanma hakkını koruyacak yeni bir değişikliğe acil ihtiyaç vardır.”</p> <p style="text-align:justify">Budak, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle verdiği önergede şu sorulara yanıt istedi:</p> <p style="text-align:justify">“Herhangi bir soruşturma veya kovuşturmada gizli tanıklık yaptıktan sonra FETÖ ve PKK terör örgütleri başta olmak üzere bir terör örgütü veya suç örgütünün üyesi olduğu şüphesiyle hakkında işlem yapılan gizli tanık var mıdır? Gizli tanıkların ifade verdiği davalar sonucunda hangi suçlardan kaç kişi mahkum olmuş, kaç kişi beraat etmiş, kaç kişi hakkında hükmün ertelenmesi veya adli kontrol kararı verilmiştir? Uygulamanın başlangıcından itibaren yargı süreçlerine dahil olan gizli tanıkların toplam sayısı kaçtır? Kaç gizli tanığa korunma hakkı verilmiştir?Gizli tanık olarak başvurup ifadesi kabul edilmeyen veya tanıklıktan çekilenlerin sayısı nedir?Herhangi bir soruşturma veya kovuşturmada gizli tanık olarak görev yapıp daha sonra kendisi hakkında soruşturma açılan şüpheli var mıdır? Varsa bu kişiler hakkındaki soruşturmalar önceden tanıklık yaptıkları dosyalarla mı ilgilidir? Anayasa Mahkemesince herhangi bir gizli tanığın ifadesinden veya gizli tanıklık yönteminin uygulamasından kaynaklı ‘hak ihlali’ kararı verilen davalar hangileridir? Gizli tanıkların kullanıldığı dosyalardan kaçı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götürülmüştür? Gizli tanık uygulamasından dolayı Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gönderdiği savunma var mıdır? Varsa bunun ayrıntıları nelerdir?Birçok hukuk otoritesince de dürüst yargılama hakkını zedelediği belirtilen gizli tanık uygulamasından yeniden düzenleme düşünülmekte midir? Bu konuda yeni bir çalışma varsa ayrıntıları nelerdir?”</p>