BU ÇOCUKLARI ZEHİRLEYİN!

Geçtiğimiz günlerde sekiz, dokuz yaşlarında iki çocuk sahipsiz sokak köpeğinin anüs ve makat bölgesiyle oynayıp taciz ederken görüldü. Garibim sokak köpeği o kadar tacize ve acıya rağmen sakinliğini koruyup çocuklara saldırıda bulunmadı. Doğal olarak canı yanan tacize uğrayan hayvan kendisini koruma güdüsüyle saldırabilirdi çok da normal peki köpek ısırıp çocuklara saldırsaydı işte o zaman olay olurdu haberlere düşerdi. Belki bu içler acısı olaydan birçoğunuzun haberi yok çünkü tacize uğrayan bir köpek insan değil!

Eski mankenlerden Deniz Akkaya, sosyal medyadan seslendi:

“Masum bir hayvanı taciz etmeye meyilli çocuklar kimin, kimler yetiştirdi bu çocukları zehirlesek ve toplatılmasını istesek olur mu? Geleceğin tecavüzcüleri yetişiyor Cumhurbaşkanım”

Deniz Akkaya’nın hayvanlarla ilgili sosyal sorumluluk projelerinde yer aldığını duymadım sanırım bir kız evladının olması sebebiyle Annelik duygusuyla endişelenip serzenişte bulundu. Deniz Akkaya haklı mı evet haklı yarın bu çocuklar mahallede ya da okuldaki kız arkadaşlarını tacize meyilli çünkü önce köpekte denediler ve cesaret topladılar. Sıra kimde?

Bebeğe, çocuğa, kadına taciz ve tecavüz eden hasta, sapık, katil suça meyilli kişilerin geçmişinde öncesinde hayvan üzerinde denemişliği vardır. Bu kanıtlanmış ve rapor edilmiştir. Bir an aklıma yaralı bir yahudi kadını sopalarla kovalayan şiddete meyilli Alman çocuklar, Cumhurbaşkanımızın elinden mikrofonu kapıp bay Kemal bana bak diye seslenen çocuk geldi.

Çocukta haklıydı hapiste yatan babası için mücadele ediyordu belki kim bilir babası başında olursa hayat onun için daha mükemmel ve kolay olacaktı.  Ben bu çocuklardan gerçekten korktum düşünsenize bu çocukların büyüdüğünü, inanın büyümüş hallerini düşünemiyorum. Bu çocukların nasıl bu hale geldiğine mi üzüleyim yoksa sahipsiz hayvanların hayat mücadelesine mi?

Cumartesi günü bir boşluğum oldu arabayı yıkatmaya götürdüm bir köpek almışlar onu severken yanıma üç yaşlarında erkek çocuğu geldi bana şeker uzattı teşekkür ettim, “Sen ye olur mu, senin adın ne?” dedim bir şeyler söyledi anlayamadım. Henüz konuşamıyor altı bezli ardından dört yaşlarında bir kız çocuğu memo memo diye seslendi. “Peki senin adın ne?” dedim “Nehir” dedi pek de tatlılar.

Az sonra babaları geldi ikizler mi maşallah çok güzeller dedim. Yok abla aralarında bir yıl iki ay var dedi. Baktım abur cubur ellerinde sürekli atıştırıyorlar fazla alıştırmışsınız böyle olmaz deyince abla durmuyorlar vermezsem dedi. Olur mu canım öyle şey diye ister istemez kızdım abla anneleri yok sevgilisiyle kaçtı ben bakıyorum durmuyorlar mecbur istediklerini veriyorum deyince dondum kaldım.

Kim bakıyor şu an annen başında mı dedim yok abla ben bakmaya çalışıyorum zor oluyor mecburum çaresizim, devlet kreşine müracaat ettim kabul ettiler orada da durmuyor ağladıkları için gidip aldım getirdim dedi.  Anneleri olacak kadın hiç aramıyor mu çocuklarını merak etmiyor mu hiç dedim yok abla çocuk bakmaktan sıkıldım yeter ver çocuk esirgemeye sende uğraşma demiş. Peki verir misin çocuklarını kıyabilir misin dedim vicdanım el vermiyor ama çaresizim dedi.

Duyduklarımdan sonra ikinci bir şok daha yaşadım nasıl yani dedim bir Anne bu kadar duygusuz merhametsiz vicdansız olur evlatlarını atar çeker gider çaresiz baba ve bakıma muhtaç çocuklar resmen akıl tutulması yaşadım. Sorumsuz ebeveynler kontrolsüz üreme ve sevgisiz ilgisiz büyüyen sahipsiz çocuklar hayvanları kısırlaştırıyoruz ya hani insanlar çoğalmasını istemiyor diye ben de buradan seslenmek istiyorum. Cumhurbaşkanımıza Anne Baba vasıflarını taşımayan sorumsuz kişilerin kısırlaştırılmasını talep ediyorum tekrar tekrar çoğalmasınlar.

Kaç gündür bir günlük bulduğumuz yavru annesiz güvercini eşimle beraber her gittiğimiz yere götürdük ki saat başı besleyebilelim aklımız gidiyor ölürse diye. Evdeki kedimiz garfield ona annelik edip kucağında ısıtıp uyutuyor. Bir kedi bir günlük güvercin yavrusuna sahip çıkarken, sorumsuz Anne Baba olmayı beceremeyenler şu yavrularına sahip çıkan büyüten koruyup kollayan hayvanlardan utanın!

Yunus Emre “En büyük ibadet sevebilmektir” demiş. İnsanoğlu dünyaya getirdiğini sevemiyor maalesef. Ben durum bu haldeyken asla bu çocukları suçlayamam asla. İnsan olmak gerek, sevmek gerek, iyilik gerek hem çocuklara hem hayvanlara.

Sağlıklı bol patili günlerimiz olsun.