Yaralıların son durumu hakkında bilgi veren Kestelspor Başkanı Levent Uğur, Demirören Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, bazı oyuncuların ağır sağlık durumunun devam ettiğini söyledi. Uğur, “Kaza esnasında patlayan cam o tarafta bulunan tüm oyuncularımızın vücudunun değişik bölgelerini kesmiş, neticesinde ilk gün Emre Tosun, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde -ki halen yatmakta- yarın 4’üncü ameliyatını olacak ve 5’inci ameliyatı da haftaya yapılacak. Elleri perişan, kesik vaziyette. Doktorlar el parmaklarını kurtarmaya çalışıyor. Ayrıca kesikleri, yırtıkları olan oyuncularımız var. Emre dışında 3 oyuncumuz da ameliyata alındı. Yine ilk gün Ahmet Ürük ameliyata alındı. Santrforumuz Samet ve orta saha oyuncumuz Ali Berke de vücudunun çeşitli bölgelerindeki cam parçalarının ayıklanması için operasyon geçiriyor. Doktorların dediğine göre içeride cam sinsi bir şekilde hareket ediyor ve damarlarının tıkanmasından dolayı o ikisi de acil ameliyata alındı. Ayrıca 3 oyuncumuzun daha hastanedeki tedavisi devam ediyor. Toplamda 7 oyuncumuzun hastanedeki tedavisi devam ediyor. Kazada 13 oyuncumuz ve teknik direktörümüz ile yardımcısı da yaralanmıştı” dedi. Lige dönmelerinin çok zor olduğunu ve lider konumda oldukları için üst lige 3 takım çıkması yönünde 2’nci ve 3’üncü lig takımlarından imza topladıklarını belirten Levent Uğur, “Bu çocuklar 13 gündür antrenman yok, bir şey yok, psikolojileri bozuk vaziyette, travmanın içerisindeler. Futbol oynayan veya teknik direktörler, futbolu yönetenler, kulüp başkanları, yöneticiler beni daha iyi anlayacaklardır. Biz Futbol Federasyonu’na bir talepte bulunmuştuk. 2 gündür ben de İstanbul’daydım. Maalesef dün ret cevabını aldık. Talebimiz Kulüpler Birliği, 2’nci Lig, 3’üncü Lig kulüplerinin imzaladığı Kulüpler Birliği’nin bir talebiydi. Biz de ilgili maddeler uyarınca talepte bulunmuştuk. Bizim gruptan 3 takımın üst lige yükselmesiydi. Bir takım fazla olsun dedik. Zaten deprem nedeniyle birçok takım ligden çekildi ve onlara düşme kaldırıldı. İşte Diyarbakır, Kahramanmaraş olsun, Osmaniye olsun -ki onlara hak veriyorum- bu doğru ama bizim de burada mücbir sebebimiz var. Federasyon yönetmeliğinde diyor ki; ‘Olağanüstü hallerde federasyon statü değişikliğine gidebilir.’ Bu da bir olağanüstü olay ama bunu maalesef olağanüstü hal saymadılar. Bunu mücbir sebep olarak görmüyorlar” diye konuştu. Ligdeki konumlarının zora duruma girdiğini vurgulayan Levent Uğur, “Ben buradan şunu söylemek istiyorum. Lider bir takımız, kim kaza yapmak ister ki? Sabah Emre Tosun ile görüştüm. Yarın ameliyata girecek, ‘Oğlum yarın yanına geleceğim, ameliyatta beraberiz’ dedim. O da ‘Başkanım şampiyonluğumuzu ret etmişler. 24 haftamızı hiçe mi saydılar? Bizim emeğimiz ne olacak Ramazan günü. İlla ki bir iki arkadaşımızın veya benim ölmem mi gerekiyordu bizim şampiyon ilan edilebilmemiz için’ dedi. Şimdi ben bu çocuklara nasıl cevap vereceğim? Bu mücbir sebep değil, bu olağanüstü hal değilse nedir? Ben bilmiyorum, büyüklerimiz böyle taktir etti, vardır bildikleri bir şey diyorum, yine bir şey demiyorum ama tabii benim kulüp başkanı olarak vicdanım sızlıyor. Hangi kulüp başkanı liderken otobüsünün takla atmasını ister, kaza yapmasını ister. ‘İsterseniz dondururuz’ dediler. Liderken nasıl dondurayım? Zaten 9 maçım kalmış, birisi Kahramanmaraş maçı, artı 3 puanım var. Hiç maça çıkmasam veya altyapıyla çıksam zaten düşmüyorum, 30 puan fark var aşağıyla, düşme potasıyla. 9 maç kalmış 27 puan, bunun 3 puanı garanti 24 puan. Yani ben maça çıkmasam, alt yapıyla çıksam zaten düşmüyorum. Ligden düşen takımlar zaten ödüllendirilmiş oluyor bir nebze ligde tutulmayla. Zaten birçoğu düşüyordu. Onun için başvurdular. Seneye aynı lige terfi ettirilmiş olarak başlayacaklar ama lider takım olmanın suçu nedir? Kim lider takımı ligden çeker?” ifadelerini kullandı. Oyuncularının 24 hafta verdikleri emeğin heba olmaması gerektiğini vurgulayan Uğur, şunları söyledi: “Bu çocuklar tatilden veya piknikten dönerken kaza yapmadı. Münferit bir kaza değil, bu takım otobüsü ve deplasmandan dönerken, Türk futboluna hizmet ederken, bu kulübe hizmet ederken kaza yaptılar. Bu çocukların teri hariç kanı aktı, uzuvları kesildi, elini, parmağını kaybeden oyuncular var. Bunun hiç mi bir değeri, anlamı yok? Bu çocukların bir şeyle ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Maddiyatla ölçülecek bir şey değil. Ben buradan büyüklerimize seslenmek istiyorum. Onlar da istiyordur ve yanımızdalardır. Bunun muhakkak bir yolu vardır. Ben buradan değerli federasyon başkanı ve yöneticilerine bir kez daha rica ediyorum. Bir kez daha düşünmeleri gerek. Olmaz diye bir şey olmayacağını düşünüyorum. Muhakkak FIFA’ya bir yazı yazılır, onay alınır, durum belirtilir, bir dosya gönderilir. Düşen takımlara FIFA karışmıyor da bir takım çıkacak, bir takım mı göze battı Türkiye liginde. Zaten 2’nci Lig takımlarının hepsi bizi orada istediğine dair imza verdi. Mağduruz ama mağdur edebiyatı yapmıyoruz. Ben ilk gün yaralıların fotoğraflarını paylaşabilirdim. Bir yaygara koparabilirdik ama biz ‘Büyüklerimiz bunu bilir, görür gerekeni yapar’ dedik. Zaten o dakikadan sonra biz de futbol düşünecek durumda değildik. Bizim için o gece saat 04.17’de futbol bitti bu sezon için ama bize illa ki ‘Oynayacaksınız kardeşim. Biz sizi çıkarmıyoruz. Sizin liderliğinizi de dikkate almıyoruz’ diyorlarsa yapacak bir şey yok. Çıkıp oynayacağız, netice ne olursa olsun Allah’ın takdiri. Yine de buradan tüm futbol federasyonuna teşekkür ediyorum.”