Antalya'da oturan gazeteci Fikri Cinokur, lise son sınıf öğrencisi kızı İpek Cinokur'un felsefeye ilgi duyması nedeniyle Aristoteles, Sokrates, Platon gibi filozofların yaşadığı yerleri görmek için 19 Temmuz'da Yunanistan'ın başkenti Atina'ya gitti. Eşi Hatice Cinokur'un da katıldığı gezi kapsamında Akropolis, Akropolis Müzesi, Zeus Tapınağı, Hadrian Kapısı, Ulusal Arkeoloji Müzesi, Sokrates Okulu, Aristo'nun antik çağdaki kazı çalışması devam eden okulu, ilk modern olimpiyatların yapıldığı Panathinaiko Stadyumu, Ulusal Tabiat Parkı ile Pire Limanı'nı ziyaret eden Cinokur ailesi, 23 Temmuz'da kendilerine başka bir gezi programı yaptı. Kızı İpek ve eşi Hatice ile program yapan Fikri Cinokur, öğleden sonra Kineta ve çevresini ziyaret etmeye karar verdi. Saat 10.00 sıralarında kaldıkları otelden ayrılarak Atina caddelerini gezen Cinokur ailesi, turistlerin yoğun olduğu Sintagma ve Monastiraki meydanlarını da gezip, alışveriş yaptı. Çok yürüdükleri gerekçesiyle Hatice Cinokur yorulduğunu, dinlenmek için yemekten sonra otele dönmeyi arzuladığını, öğleden sonraki programa devam edemeyeceğini söyledi. Fikri Cinokur, eşinin bu durumunu dikkate alarak Monastiraki Meydanı yakınlarında bir kafede dinlenmek istedi. Aile, kafede yemek yedikleri sırada televizyonda, bölgede büyük bir orman yangını çıktığı haberiyle karşılaştı. 24 Temmuz'da Antalya'ya dönen Fikri Cinokur, 82 kişinin yaşamını yitirdiği yangından eşinin yorgunluğu sayesinde kurtulduklarını söyledi. Kızına karne hediyesi olarak Yunanistan gezisi düzenlediklerini belirten Fikri Cinokur, "20 Temmuz kızımın yaş günüydü. Atina'da doğum gününü kutladık. Güzel başlayan bir tatilde felakete tanık olduk. Programımıza göre olay günü saat 14.00 sıralarında yangın bölgesinde olacaktık. Eşim ve kızımla sabah kenti dolaştık. Bölgeye gitmek için hazırlık yaptığımızda eşim, 'Çok yoruldum, bacaklarım ağrıyor, otele dönelim' dedi. Biz de bu nedenle bölgeye gitmedik. Felaketten bu sayede kurtulduk" diye konuştu. Yangın felaketinin yaşandığı bölgenin Atina merkeze 45 kilometre uzaklıkta olduğunu kaydeden Fikri Cinokur, "Televizyonlar hemen yayın akışını değiştirdi. İlk görüntüler bölgede yaşayanlar tarafından cep telefonlarıyla haber merkezlerine ulaştırılmış. 15- 20 dakika sonra Yunan televizyonları bölgeden canlı yayın yapmaya başladı" dedi.