Saat ustası 48 yaşındaki Selim Yörüten’in, binlerce liralık İsviçre saatlerini tamir ettiği sattığı, hatta el yapımı saatler ürettiği kafe-saat konseptli işletmesi ilgi çekiyor. Küçük yaşta mesleğin 3. kuşak temsilcisi babasından tamirciliği öğrenen Yörüten, mücevher ve saat firmalarında üst düzey görevlerde bulundu. 2014 yılına kadar bu alanda çalışmalarına devam eden ve mesleği gereği bir çok ülkede deneyimlemelerde bulunan Yörüten, baba mesleğine geri dönmeye karar verdi. Antalya’da iki katlı bir saatçi dükkanı açan Selim Yörüten, atalarından devraldığı mesleğini burada başarıyla devam ettirdi. Birbirinden değerli saatlere yeniden hayat veren Yörüten, hem eşinin lezzetli pastalarını değerlendirmek hem de İsviçre’de gördüğü konseptli kafelerden birini açmaya karar verdi. Yörüten eşi Nilüfer Yörüten’in de desteğiyle Muratpaşa ilçesinde saat konseptli kafe açtı. Dışarıdan ve içeriden bakıldığında saatçiyi andıran kafede, eski ve yeni saatler, Alman pastaları ile 4 masa bulunuyor. Genellikle İsviçre saati takanların tercih ettiği kafede, Alman pastasının tadan ve daha sonra müdavimi olan müşteriler yer alıyor. Gelen müşteri ister saat alsın, ister tamirat yaptırsın bekleme esnasında, butik kafede kahve eşliğinde pastasını yiyerek işlemlerini halledebilmenin mutluluğunu yaşıyor. 48 yaşındaki 2 çocuk babası Selim Yörüten, atalarının 1882 yılında başladığı saat tamirciliğine günümüzde farklı bir boyut kazandırdı. Selim Yörüten, saat tamirciliğinin dedesinden geldiğini hatırlatarak, aile mesleğinin geçmişinin 1882 yılına dayandığının altını çizdi. "İKİSİ BİR ARADA" Kuşaktan kuşağa geçen mesleği kendisinin küçük yaşta öğrendiğini ve devam ettirdiğini dile getiren Yörüten, "Dedemizden, babamızdan ticareti ve mesleği aldık. Sonra büyük mücevher ve saat firmalarında çalıştım. Kendi işimizi yapmaya karar verdik. Saat kafe şeklinde bir konsept yapmak istedim. İsviçre ziyaretlerimde bu tür işletmeler vardı. Eşim de çok iyi pasta yapıyordu. Her ikisi neden olmasın diye düşündük. Gelen müşterilerimiz hem saatlerini tamir ettiriyor, hem pasta eşliğinde kahvelerini yudumluyorlar. Güzel geri dönüşler alıyoruz” dedi. "MERAK EDEN ÇOK" Yörüten, İsviçre saati takan ve pastaların tadına hayran olan iki tip müşterilerin işletmeye ilgi gösterdiğini kaydetti. Kapılarının herkese açık olduğunu ifade eden Yörüten, "Bu konseptte saat kafe olarak ilk işletmeyiz. Çünkü usta bulmaları çok zor. Değerli özel saatlerimiz var. Bunların satışını da yapıyoruz. İkinci elde satıyoruz. Merak eden çok oluyor” dedi. "KALİTELİ SAAT İYİ USTAYA TAMİR ETTİRİLİR" Doğru ve güvenilir yere saatini emanet etmek isteyen kişilerin takdirini aldıklarını belirten Selim Yörüten, “ Kaliteli bir saati iyi ustaya tamir ettirmek gerekir. Usta olaraktan da az kişiler var. Ben ailemden aldım devam ettiriyorum. Alt katta tamir bölümüm var. Saat tamirciliği aynı doktorluk gibidir. Saatin yeniden çalışır hale gelmesi bir insanın kalp atışını duymak gibidir. Saat insanlarda çok şeye tanıklık etmiştir. Bu anıları yaşatmak adına saate verdiğimiz hayat bizim için çok mutluluk vericidir” dedi. Saati onarırken çok ince bir çalışma yürüttüğünü ifade eden Yörüten, elin hassas, kafanın dingin olmasının önemli olduğuna değindi. Aksi durumun olumsuzluklara neden olabileceğini işaret eden Yörüten,“ Tamire hazır değilseniz, en küçük bir parçaya zarar verdiğinizde tamir olmayan pozisyonlara gidebilirsiniz. Bazı eski saatlerin parçaları şuan üretimde yok. Titizlikle tamir yapıyoruz” dedi. "SAAT TAMİRİ İÇİN GELMİŞTİM" Müşterilerden Yücel Özkan, daha önce arkadaşıyla saat bakmak için işletmeye geldiğini hatırlatarak, "Saat bakarken tatlılarının da özel olduğunu öğrendik. Tatlısını çok beğendik. Bugüne kadar yediğin en güzel pastalardan biriydi. Bende saatlerimiz tamir için gelmeye başladım. Butik çok havadar ve güzel bir yer. Hem de farklı bir yer” dedi.