Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Eğitim Fakültesi 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri çerçevesinde İşletme Fakültesi’nde “Dünya’da Değer Merkezli Öğretmenlik” konulu bir konferans organize edildi. Konferansa, Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu, ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Güneş, Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Yavuz Uysal, Alanya Belediyesi Başkan Yardımcısı Nazmi Yüksel, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydın, İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Uyar, Turizm Fakültesi Dekan Prof. Dr. Kemal Kantarcı, Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mücahit Gültekin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er, Alanya Müftüsü Mustafa Topal, akademik ve idari personel ile birlikte çok sayıda öğrenci konferansa ilgi gösterdi. Alanya Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol imzalandı Alanya'da Üniversite ile eğitim camiası arasındaki işbirliğini güçlendirmek ve ortak hareket ederek Alanya'daki eğitimde var olan yüksek kaliteyi daha da ileri seviyelere taşımak için ALKÜ İlçe Milliği Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği protokolü imzaladı. “Eğitime, bilime ve kültüre önem vermeliyiz” Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı, “Başta Üniversitemizin akademik personeli olmak üzere, Milli Eğitim camiasındaki ve Ülkemizdeki tüm öğretmemelerimizin Öğretmenler Gününü kutluyorum. Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, “Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder”. Bu sözün ne kadar doğru olduğunu günümüzde çok daha iyi anlıyoruz. Baktığımızda eğitim seviyesi yüksek, bilim ve teknolojide kendini ispatlamış ülkelerin müreffeh şekilde yaşarken, bu özelliklerden yoksun toplumların kandırıldığını, çeşitli savaşlarla bir takım sömürge faaliyetlerine maruz kaldığını bugün hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz. Bu yüzden bizler en büyük önemi ve en büyük değeri eğitime vermemiz gerekiyor. 2017-2018 akademik yıl açılışı Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız, son 15 yılda ülkemizde çok önemli gelişmeler olduğunu ancak eğitim ve kültür alanında ciddi eksiklerin olduğunu bizlere ifade etti. Bizim eğitim alanında, kültür alanında yapacak çok işimiz var. Geleceğimize yön verecek kişiler bu sıralardan yetişecek öğretmenlerimizdir. Güçlü bir ülke olmak istiyorsak eğitimde, kültürde ve bilimde çok ilerlememiz gerekiyor” diye konuştu. “Yaşam boyu gerekli bilgiyi eğitimden öğreniriz” 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında bir konuşma gerçekleştiren Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Bünyamin Aydın konuklara önemli mesajlar verdi. Aydın, “Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkabilmek için bilgi toplumu olmayı hedeflemek gereklidir. Bilgi toplumu olabilmek için yaşam boyu gerekli olan bilgi ve becerileri eğitim kurumlarından ve öğretmenlerden ediniriz. Bir toplumun öğretmenleri ne kadar iyi ise o toplumun temelleri de o kadar sağlamdır. Öğretmenler Gününde, öğretmenlerimizin değerini, sorunlarını ve hizmetlerini hatırlar, onların emeklerini boşa çıkarmamak için gayrete geliriz. Biliriz ki, çalışkan, dürüst ve insani değerlere sahip insanlar olmamız, öğretmenlerimize verebileceğimiz en güzel armağandır. Bizde ALKÜ Eğitim Fakültesi olarak bu doğrultuda çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl öğretmenler günü programını Eğitim Fakültesi’nin kendi binasında kendi konferans salonunda yapmasını temenni ediyorum. Hayallerimiz ise Ülkemizde eğitim sistemini ve eğitim sorunlarını değil, Başarıların konuşulduğu bir eğitim sisteminin olması temennisiyle çalışıyoruz. Hepinizin öğretmenler gününü tekrar kutlar saygılar sunarım.” dedi. “Öğretmenlik ölçütü olmayan meslektir” İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er de, "Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün millet mektepleri başöğretmenliğini kabul ettiği 24 Kasım günü, 1981 yılından bu yana Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenlik, insanlık tarihinin maddi bir ölçütü olmayan ölümsüz mesleğidir. Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir ideal, gaye ve bir hizmet mesleğidir. Nitekim, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Atatürk’e “İşte memleketi kurtardınız, şimdi ne yapmak istersiniz” diye sorulduğunda O, “Eğitim Bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir” diyerek eğitim ve öğretime verdiği büyük önemi ifade etmiş ve daha sonrasında memleketin selameti ve istikbali için bu alanda köklü değişikliklere imza atmıştır” dedi. “Batı ahlaki bir kriz yaşamaktadır” Konferansa konuşmacı olarak katılan Afyon Kocatepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mücahit Gültekin’in, “'Bir ülkenin yaşadığı sorunlar da bu sorunları çözme becerisi de eğitimle ve eğitimin dayandığı değerlerle yakından ilişkilidir. Eğitim kurumlarının merkezinde yer alan öğretmenlerin doğru ve güçlü değerlere dayalı olarak yetiştirilmesi bu bakımdan kritik bir öneme sahiptir. Bugün Batı medeniyeti ahlaki bir kriz yaşamaktadır. Bu krizin temel nedeni Batı'nın kültürel ve eğitsel dinamiklerinin seküler değerlere dayalı olarak şekillenmiş olmasıdır. Türkiye bu noktada, kendi tarihinden ve kültüründen gelen güçlü ve sağlam değerlere sahiptir. Eğer eğitim sistemimiz bu değerlere dayalı olarak şekillenirse, hem kendi sorunlarımızı çözebilir hem de dünyanın farklı yerlerinde yaşanan psiko-sosyal sorunların çözümü için bir umut olabiliriz.'' Çocuklarda uyuşturucu kullanımı yüzde 39 arttı Konferansta dikkat çeken istatistikler paylaşan Gültekin, “Var olan bu sorunların altında yatan temel değerler nedir ve biz kendimizi, geleceğimizi, çocuklarımızı, ülkemizi, coğrafyamızı korumak için hangi değerlerimize yaslanmamız gerekiyor? Buna ilişkin bir zemin oluşturulması için sadece 2 tane veri aktaracağım. Birincisi, TÜİK'in verileridir. 2012 yılında TÜİK, şöyle bir veri açıkladı. Türkiye'de son 4 yıl içerisinde sadece çocuklarda uyuşturucu kullanımı yüzde 139 arttı. Yetişkinlerden, gençlerden bahsetmiyorum. Çünkü biz uyuşturucunun yasak olduğu ama uyuşturucuya götüren bütün yolların serbest olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Şaşırmamız gerekiyor. Çünkü uyuşturucunun sadece kliplerde, müzik kanallarında teşvik edildiği, yüceltildiği, legal anlamda koruma altında olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu ülkede 'Bonzai' diye bir şarkı var. Geçenlerde Youtube'da bir arkadaş dikkatimi çekti. Şarkı şu: 'Adana merkez, patlıyor herkes.' 'Ectacy' diye bir parça var. Bunun yüceltildiği ve TV kanallarında gösterilebildiği bir dünyada yaşıyoruz” dedi. “Evliler ama ben kendi keyfime bakarım deniyor” Boşanmalara ve değerlere yönelik de bir veri paylaşan Gültekin, ”Yine TÜİK'e göre Türkiye'de son 10 yıl içerisinde 1 milyon 200 çift boşandı. Aile çözülüyor, dağılıyor, darmadağın oluyor. Bu boşanmaların çok büyük bir bölümü, yarısı ilk 3 yıl içinde oluyor. Yani işte seviyoruz, âşık oluyoruz, sensiz yaşayamamalarla başlayan bir evlilik düşünün ki bu bireyler birbirlerine 3 yıl sabredemiyorlar. İncir çekirdeğini doldurmayacak meselelerden dolayı bunlar birbirlerinin canına okuyor. Çocuk varmış, 3-5 yaşındaymış, bu hiç umurlarında değil. Ben kendi hayatıma, zevkime, keyfime bakarım diyen bir perspektif söz konusu. Ben İsveç'ten, Norveç'ten veri aktarmıyorum. Bizim yaşadığımız ülkeden veriler aktarıyorum. Ama İzlanda, İsveç, Norveç'e gidersek olayın çok daha dramatik olduğunu görürüz. Bu 4 ülkede de araştırmalar yaptım. Finlandiya, İsveç, Norveç ve İzlanda'da. Sadece İzlanda'da doğan bütün çocukların yüzde 65'i evlilik dışı doğuyor. Norveç'in başkenti Oslo'da her 2 evin birisinde yalnız insanlar yaşıyor. 2020 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, şu anda kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler birinci sırada. 2020'de depresyondan ölüm nedeni birinci sıraya yerleşecek. Şu anda dünyada en fazla satılan ilk 10 ilaçtan üçü psikiyatrik ilaçlar. İstatistik verileri çok daha çoğaltabilirim ama burada çok kritik bir soru var. Bize her şey eğitimle çözülecek demişlerdi. Bize bilgi güçtür demişlerdi. İnsanlık tarihi hiçbir zaman bu kadar bilgiyle karşı karşıya kalmamış” şeklinde konuştu.