Kalp damar hastalıklarının bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en sık ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer aldığına dikkati çeken Doç. Dr. Öncel:” Kalp damar hastalıkları nedeniyle her yıl dünya genelinde yaklaşık 17 milyon kişi yaşamını yitirmektedir. Bu sayının 2030 yılında 23 milyon olması beklenmektedir. 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nde bizlerde bu duruma dikkati çekmek, kalp damar hastalıkları konusunda halkımızı bilgilendirmek, bilinçli bireyler oluşumuna katkı sağlamak ve farkındalığı arttırmak istedik. Tütün kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yoksunluğu gibi başlıca risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp hastalığı ve inmeye bağlı erken ölümlerin en az yüzde 80’inin önlenebileceğini unutulmamalıdır. Günlük yaşantımızda sadece birkaç küçük değişiklikle bile, hem kendimizin hem de sevdiklerimizin kalp hastalığı ve inme riskini azaltabiliriz. Onları sağlıklı ve dengeli beslenmeleri, daha fazla hareket etmeleri ve tütün kullanmamaları için yüreklendirebiliriz. Özellikle çocuklarımızın şimdiden, kalp sağlığını koruyan bir yaşam alışkanlığı kazanmalarını ve bunu yaşam boyu sürdürmelerini sağlayabilirsek, kalp hastalığı ve inmenin, gelecekte yaratacağı riskleri bugünden önlemek için çok önemli bir fırsatımız olabilir. “HEM ÇOCUKLARINIZIN İYİLİĞİ HEM DE GELECEĞİNİZ İÇİN SAĞLIKLI BESLENİN” Bunun yanı sıra günümüzde giderek artan oranda şeker, tuz, doymuş yağ ya da trans yağ içeriği yüksek olan işlenmiş gıdalar tüketmekteyiz. Unutulmamalıdır ki; sağlıksız beslenme alışkanlıkları, dünyada önde gelen 10 ölüm nedeninden 4’ü ile yakından ilişkilidir. Meyve ve sebzeler açısından zengin olan kalp sağlığı dostu bir beslenme şekli, kalp hastalığı ve inmeden korunmaya yardımcı olur. Çikolata ya da şekerleme yerine çeşitli meyveleri tercih ederek, tuz tüketimini günde beş gramla (bir tatlı kaşığı) sınırlandırarak ve tükettiğimiz meyve ve sebze porsiyonlarının et ya da karbonhidratlı gıdalardan daha fazla olmasına özen göstererek sağlıklı beslenme yolunda çok önemli bir adım atmış oluruz. Her nerede yaşıyor olursak olalım, yukarıdaki önerileri uygulamamız halinde hem kendimizin hem de sevdiklerimizin kalp damar hastalığı ve inme yükünü hafifletebiliriz. Düzenli sağlık kontrollerinden geçerek kan basıncı, kolesterol ve kan şekeri düzeylerinizi, kilonuzu ve vücut kütle indeksinizi ölçtürmek en az bu adımlar kadar önemlidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanarak, düzenli fiziksel aktivite yaparak ve sigara kullanmayarak bu hastalıklardan büyük ölçüde korunabiliriz. Hem çocuklarımızın iyiliği ve geleceği için hem de kendi sağlığımız için kalp damar hastalığı risklerinden korunmalı ve vakit kaybetmeden sağlıklı bir yaşam için harekete geçmeliyiz” diye konuştu.