Emeklilikte Yaşa Takılanlar Cumhurbaşkanı açıklaması sonrasında büyük sevinç yaşayıp emeklilik hayalleri kurarken; Tüm Emekliler Sendikası ise düzenledikleri basın açıklaması ile Emeklilerin ekonomik ve sosyal yaşamlarını düzeltmek için hiçbir tedbir ve çözüm önerisi getirilmemesini protesto ettiler.
Topluluk adına açıklama yapan 2021 Tüm Emekliler Sendikası Alanya Şubesi Başkanı Mehmet Güldal, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
2023 merkezi hükümet bütçesi mecliste kabul edildi. Bu bütçede, iktidarca açlığa ve sadakaya mahkum edilen 14 milyon emeklinin ekonomik ve sosyal durumunu düzeltecek hiçbir çözüm ve tedbir yok. Milyonlarca emekçinin, çalışanın, kamu görevlilerinin yaşamına yönelik bir tedbir yok. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylünün, çiftçinin sorunu çözülmüyor. Milyonlarca gence bir umut yok. Bu bütçe borç bütçesidir, Savaş bütçesidir, Zam bütçesidir, cezalarla açık kapama bütçesidir. Memleketin kaynaklarının, halkımızın vergilerinin, uluslararası sermayeye ve işbirlikçi sermaye çetelerine sunulan rant bütçesidir. İktidarın, seçimde harcaması için düzenlenmiş bir talan bütçesidir. Açlık sınırının 8000TL, yoksulluk sınırının 27.000 TL’yi aştığı bir dönemde, milyonlarca emekliyi ve asgari ücretliyi yine açlığa ve yoksulluğa mahkum etme bütçesidir. Seçim dönemi diye ulufe olarak verilen ve gerçekte hiçbir alım gücü yaratmayan 8500 TL’lik asgari ücret bile 2 ay içinde enflasyon, hayat pahalılığı ve döviz yükselişi karşısında eriyip gidecektir. Emekliler iktidarla toplu sözleşme yapmadan, statü yasasını kazanmadan, yüzdelik zamlarla açlık sınırından kurtulamayacaktır. Açlık sınırının altındaki maaşlarla sefalete ve yoksulluğa mahkûm edilen milyonlarca emekli, dul ve yetim banka kuyruklarında yaşama savaşı veriyor. Tüketici Kredisi ve Kredi Kartı kullanarak günlük yaşamlarını sürdürmek zorunda bırakılan biz emekliler bankalara borçlanarak, icra ve haciz tehdidi altında yaşıyoruz. Gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç maddeleri fiyatları sürekli artıyor. Emekli maaşı kiraya yetmiyor, ev kiraları, elektrik ve doğal gaz faturaları ödenemez miktarlara ulaşıyor. Ömrünün sonbaharında huzur ve güven içerisinde dinlenerek yaşaması gereken emekliler, ilerlemiş yaşına ve hastalıklarına rağmen yaşamını sürdürebilmek için hâlâ çalışmaya veya iş aramaya devam ediyor. Ülkemizde uzun yıllardır en katı şekilde uygulanan neoliberal politikaların sonucu olarak başta biz emekliler olmak üzere tüm emekçileri, küçük esnafı, çiftçileri gittikçe yoksullaştırmaktalar. Bu politikanın sonucu olarak OXFAM raporuna göre Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim toplam servetin %41'ine sahip. Bu orana göre Türkiye servet dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biri oldu. Asgari ücret, yani en düşük ücret genelde işe ilk başlayan yeni işçilere ödenir. Bu da ülkelere göre değişmekle birlikte çalışanların küçük bir bölümünü kapsamaktayken Türkiye'de ortalama ücrete dünüştü. Çalışanların %69'u asgari ücret veya asgari ücret sınırında maaş almaya başladı. Tek adam iktidarında her şey tek adam tarafından belirlendiği için asgari ücret tespit komisyonu üyeleri yeni asgari ücreti televizyonlardan ögrendiler. Yasaya göre ise asgari ücretin komisyon tarafından belirlenip, açıklanması gerekiyor. Hukuk tamamen ortadan kalkmış vaziyette. Gerek olursa bir kere daha arttırırız diyerek de enflasyonun düşmeyeceğini itiraf ettiler. Bu arada enflasyonun düşmesi fiatların düşmesi anlamına gelmediğinden çalışanlar ve emekliler için yoksullaşma, daha doğrusu yoksullaştırma devam edecek. Yüzde 20'lere kadar düşürülmüş aylık bağlama oranı ve yıllardır çözülmeyen intibak sorunundan dolayı tamamen sadakaya dönüşen maaşlarımıza TÜİK'in sahte enflasyon oranları kadar yapılan ve milli gelir artışının da eklenmediği zamlarla ömrümüzün son yıllarında çocuklarımızın, torunlarımızın eline bakarak, onlarda yoksa tam bir sefalet içinde belediyelerin ekmek büfelerinde kuyruklarda bekleyerek, pazarlara belki fiatlar biraz düşmüştür diye akşama doğru giderek yaşamak yerine insanca yaşamak istiyoruz. Bizler bu ülkedeki bütün değerleri yaratmış olan dünün çalışanları insanca yaşamamız için başta maaşlarımız olmak üzere intibak, ABO, Sağlık kesintileri vs tüm taleplerimizin tartışılacağı toplu sözleşme masasına oturmamız, bunun içinde emekli sendikaları statü yasasının çıkarılması gerektiğini biliyoruz. Seçimlerde emekli sendikaları statü yasasını kabul etmeyen partilere oy verilmemesi çağrısı yapacağımızı şimdiden ilan ediyoruz.