Alanya, 1 Ocak 2026'dan itibaren yürürlüğe girecek iki önemli düzenlemeyle karşı karşıya. Biri su tasarrufuna odaklanırken, diğeri yüksek elektrik tüketimine sahip haneleri ekonomik açıdan zorlayacak.
SU TASARRUFUNDA YENİ DÖNEM: YAĞMUR SUYU VE GRİ SU SİSTEMLERİ ZORUNLU OLUYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yeni yönetmeliğiyle, 1 Ocak 2026'dan itibaren belirli büyüklükteki özel ve kamu binalarında yağmur suyu hasadı ve gri su sistemi kurulması zorunlu hale gelecek. Turizm yoğunluğu ve hızla kentleşen Alanya için bu düzenlemenin büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
- Yağmur Suyu Hasadı Zorunluluğu:
- Parsel alanı 2.000 m²'den büyük yapılar.
- Çatı izdüşümü 1.000 m²'nin üzerindeki özel yapılar.
- Depo hacmi 7 m³'ü aşan yapılar.
- Tüm kamu binaları.
- Toplanan su, bahçe sulaması ve tuvalet rezervuarlarında kullanılacak.
- Gri Su Sistemi Zorunluluğu:
- 200 yatağın üzerindeki konaklama tesisleri (Otellerin öncü olması bekleniyor).
- İnşaat alanı 10.000 m²'yi aşan AVM'ler.
- İnşaat alanı 30.000 m²'den büyük kamu binaları.
- Duş, küvet ve lavabo suları arıtılarak sadece tuvalet rezervuarlarında kullanılacak.
Bu sistemlerle Türkiye genelinde yıllık 10 milyon metreküp su tasarrufu hedefleniyor, ayrıca sel ve taşkın riskinin azaltılması amaçlanıyor.
ELEKTRİK DESTEĞİNDE KRİTİK EŞİK: YILLIK 4.000 KWH SINIRI
Antalya ve Alanya'da yüksek elektrik tüketimi olan vatandaşlar, 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek bir diğer düzenlemeyle tedirgin. Elektrik faturalarına uygulanan devlet katkısı için yıllık tüketim sınırı 5.000 kWh'den 4.000 kWh'ye indirildi.
- Etkilenenler: Yıllık tüketimi 4.000 kWh'yi (aylık yaklaşık 333 kWh) geçen yaklaşık 2,5 milyon abone devlet desteğinden tamamen çıkarılacak.
- Maliyet Artışı: Bu haneler, tükettikleri elektriğin tamamını (yaklaşık aylık 984 TL fatura üzeri) sübvansiyonsuz ve daha yüksek tarifeden ödemek zorunda kalacak.
- Antalya ve Alanya İçin Endişe: Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz, klima kullanımının yaygın olduğu bu sıcak bölgelerde 4.000 kWh sınırının dar gelirli aileler için ciddi bir ekonomik yük oluşturacağını belirtiyor ve destek mekanizmasının gelir durumuna göre yeniden yapılandırılması çağrısında bulunuyor.
Bu iki zorunluluk, özellikle turizm tesisleri ve yüksek tüketimli haneler için su yönetimi ve bütçe planlaması konularında acil hazırlık yapılması gerektiğini gösteriyor.