Tarihin her aşamasında ideal ve ideolojiler vardır. Milli ülküler milli davaların onur, gurur ve heyecan kaynağına can simidi olmuştur. Dinler tarihi bilimsel gelişme ve düşünce akımlarına kaynak yaratmış; inanç sistemlerini düzenlemiş, dinamizme etmiş; milli kimliği hamurlaştırıp mayalamış, kaynaştırmış menzilini Tanrı'ya yönlendirmiştir...

Türk ülküsü kızıl elma hedefini Nizam-ı Alem'le küreselleştirip, yeni dünya düzenine umut yaratmış, ahlâk ve adalet taahhüdünde bulunmuş, dünyanın tek kutuptan yönetilebileceğini tarihin sayfalarına nakışlamıştır. Türk ülküsüne göre eğer dünya, iki kutuptan yönetilecekse kutbun birinde Türkler olmalıdır. Şayet tek kutuptan yönetilmesi gerekiyorsa söz konusu kutbun idaresi Türk milletinin hâkimiyetinde yer almalıdır. Değilse taahhüt edilen “ahlaklı, adaletli, faziletli ve cesur” olmayan yöneticilerin elinde insanlık daima sıkıntı çekecektir. Günümüzün dijital sistemi tek kutuplu yönetime dünyayı yaklaştırır iken vahşi kapitalizme güç vermekte, toplumu, aileyi hiçe sayıp “birey” kavramıyla insanı yalnızlaştırmaktadır…

İnternet ağı sınırları ortadan kaldırmakta milli hâkimiyet yerine sermayenin gücüyle yönetimleri ele geçirmeye özenmekte; idare merkezini tek kutba indirgemeye çalışmaktadır. Evrensel kural ve değerler milli devlerin adaptasyonunu zorunlu kılmakta, geliştirdiği teknoloji sahibini esaretine sürüklemektedir…

Yaklaşık bir yılı aşan süreçte yaşanan bulaşıcı hastalıkla mücadele yöntemi tek kutuplu dünya idealine geçişi hızlandırmaktadır. Bütün arşiv bilgileri internete aktarılmıştır. Dünyanın neresinden düğmeye basılsa aynı şeylere ulaşmak imkân halindedir. Herkes ulaşmak istediği sorunun cevabını aynı dededen öğrenmektedir. Kültür sahası tek sisteme entegredir.  Kültür savaşları yerini dijital muharebe tekniğine bırakmıştır. Gidişat küresel varyasyona uyumu zorunlu kılmaktadır...

Uluslararası antlaşma ve sözleşmelerden tutun; sağlık alanında yürütülen Koronavirus ile mücadele yöntemi tedbirler, ilaçların üretim ve temini ülkeleri aynı mücadelede yöntemi ve ilkelerde bütünleştirmiştir. Tarım, hayvancılık, gıda üretim ve tüketimi yanında turizm ekonomisinde de diplomatik ilişki ve iletişim önem kazanmış; çalışma ortamında evrensel değer ve veriler ortak ilkelerde bütünleşmektedir. Turizm yaptırımı en kolay sektörlerdendir…

Tamamen insandan kaynaklanan ve insan hareketlerinden oluşan turizm ekonomisinin oluşum ve gelişimi ülkeler arası diplomatik iletişim ve ilişkilerden esinlenmektedir. Potansiyelden istifade için uyumlu işbirliği, güçlü diplomasi, düzgün pazarlama yöntemleri şarttır. “Yeni dünya nizamı” dünyayı görünmezler diyarından yönetmekte, gücü elinde tutmaktadır…