Birkaç aydır korona virüs ile yatıyoruz covid 19 ile kalkıyoruz. Evden dışarı adımımızı atmaya korkuyoruz. Virüs salgını haberleri nedeniyle adeta paranoya yaşıyoruz.

     Küçücük, minnacık, gözle dahi göremediğimiz bir illet, bir virüs bize neler neler yaşatıyor. Yaşattıkları bir kenara, neler neler öğretiyor.  

     Öncelikle hayatımıza maske girdi. Hepimiz maske takar, hijyen kurallarına uyar olduk. Sosyal mesafe diye bir şey öğrendik.

     Millet olarak eve kapandık, bu yaştan sonra gündüz Müge Anlı, Esra Erol, akşam ise dizileri izler olduk. Gel gör ki bunlar da bir müddet sonra yeni bölüm yayınlayamaz duruma geldiler, tekrarlarla durumu idare eder oldular.

     Evde hamur açmayı, ekmek, pide, bazlama yapmayı da öğrendik, usta birer fırıncı olduk.

     Kahvehaneler, kafeler, parklar, gezmeler tozmalar yalan oldu. Eş dost akraba ziyaretleri bitti. İhtiyarları eve hapsettik, çocuklar ve gençler okullarına gidemez hatta sokağa çıkamaz oldular. Camiler cemaatsiz, çarşı Pazar müşterisiz kaldı. Bu yılki hac farizası dahi muallak duruma geldi.

     Uçak, tren, otobüs seferleri iptal oldu, sınırlar kapatıldı. Ülkeler arası, şehirler arası yolculuklar durdu, yurt içi ve yurt dışı tatil planları hayal oldu.

     Yaşadığımız ev hapsi nedeniyle haberlere odaklandık ve yeni yeni bilgiler edindik mesela Çin’de Pekin ve Şangay’ı bilirdik Wuhan diye bir şehir daha olduğunu, Wuhan pazarında çekirge, hamam böceği, yarasa, kedi, köpek etlerinin satıldığını, bu Çinlilerin börtü böcek yediklerini, yarasa, fare, kedi, köpek etine bayıldıklarını öğrendik.

     Yıllarca birilerinin öve öve yere göğe sığdıramadığı, gözümüzde büyüttüğümüz batılı ülkelerin fos olduğunu gördük. Acziyet içinde debelendiklerini, koca koca, anlı şanlı ülkelerin bizden medet umar olduklarını, ülke olarak onlara hibe yardımlar yaptığımızı gördük.

     Sağlık sistemimizin ve hastanelerimizin çok iyi durumda olduğunu göğsümüz kabara kabara gördük. IMF’ye muhtaç olmayan, IMF’den borç almayan birkaç ülkeden biri olduğumuzu gördük.

     Her ne kadar kötü çağrışımlar yapsa da dilimize korona, virüs, covid, pandemi, entübe, gibi yeni kelimeler eklendi. Pek çoğumuz tıbbi bilgilerini epeyce arttırdı.

     Ülkemizde çok şükür salgın kontrol altına alındı, vaka ve ölüm sayısı azaldı, iyileşenlerin sayısı çoğalmaya başladı. Tedbirler de esnemeye başladı. Gel gör ki cadde ve sokaklar, çarşı Pazarlar eski haline döndü. Uyulması gereken sosyal mesafe kuralı hak getire. Anlayacağınız eski tas eski hamam.

     Ülke olarak, insanlık olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Umarım insanoğlu bu salgından gereken dersleri çıkartır. 

     Allah sonumuzu hayır eyleye.