Yeni yıla girerken karanlık günlerin kirli sayfaları yeniden gündemde yer tutmaya başladı. Sosyal hayatın içinden cımbızlama seçilen konuların güncellenmesi toplumsal gerginliğin kaşınması, milli hassasiyetlerin tartışma, atışma ortamına taşınması ayrıştırıcı terörizmin belki de itina gösterip yapamadığı argümanlardandır. Politika özüne çeki düzen vermelidir…

Öğrenci eylemlerinin en yoğun olduğu, sokak kavgalarının kol gezdiği, silahlı çatışmaların zirve yaptığı süreçlerde tartışılan rejim kavgaları benzeri tartışmaları gündeme getirmemiştir. bireysel hak ve özgürlükler, ırki ve dinî etnik köklerin tartışılması akla gelmezdi. Gündemde daima daha güçlü toplum yaratmanın evrensel reçeteleri yoğunlaşırdı. Politikada etkin yer alan herkes aslında vitrin mankeni, göz doldurmaya yönelik cazibe üreten dolgu malzemesidir…

Aksiyoner ilim siyaseti yol gösterici yöntemleri tercih eder. Reaksiyon politikalar ayrışmış kitlelerin, farklılaşmış sosyal gurupların fizikî şekillenmelerinden medet bekler, blok oy hesabı yapar. Sağ ve sol idealizmin ana teması budur. Toplum mağazaya sürükleyen reklam ve vitrindir. Cazibesi, çekiciliği olmalıdır. Hangi parti vitrininde manken kullanmaz ki…

Dinler tarihi bir bütündür. Günah ve sevaplarda birey özünde sorumludur. Peygamberlerin dışında hiçbir şahsiyete öte dünya tanımlama hakkı verilmemektedir. Hiçbir politikacının cennete veya cehenneme bilet kesme hakkı yoktur. Hiçbir simge uhrevi yaşam için garanti veremez. Tanrı, kimseyi işine bulaştırmaz. Güzel ahlâkın kimin ruhunda yaşadığını tahmin etse bile insanoğlu kestiremez. İnanç dünyasının hassasiyetleri kıldan ince, kılıçtan keskindir!..

“Başörtüsü” politikası dini hassasiyet yanında kadın üzerinden yürütülen aymazlıklardandır. İlk bakışta “güzel!..” diyebileceğinin birisine “iyi!” de diyebilmek zordur. “Çirkin” görünümlü diğerine de “ne kadar kötü!..”, denemeyeceği gibi. Başı açık da olsa, kapalı da olsa iç dünyasını tanımak bazen imkânsızdır!.. Görünüşe aldanmak her daim doğru değildir…

İşin açık ve gerçek yüzü, tarihin çöplüğünde değerler hususunda yapılmış, yazılmış tonlarca veriler mevcuttur. “Bozkurt ve Zafer” işaretlerinden karşılıklı rahatsızlık duyan akımların aynı işaretleri günümüzde saygıyla karşılamaları birleştirici, bütüncül akımlar adına umut vericidir…

Politika güncel kaynayan dedikodu kazanı gibidir. Farklı tip, renkli filama, ilginç kıyafetlerle cazibe yaratmaya yönelik vitrin ve reklam türlerini bünyesinde bulundurmak zorundadır. Sosyal katmerler buna müsaittir. Ama hiç kimse sivilce kaşımaya kalkışmamalıdır. Kadınsız siyaset olmaz ve kadının yeri erkeğin baş tacıdır!.. Hiç kimseyi “hor görmeyin!..”