Corona virüs ilk ortaya çıktığında, Çin aleyhine sosyal medyayı sallayan bir kitleye sahip olduk. Virüs Avrupa ülkelerine yayılınca işin bol bol şamatasını yaptık. Başlarda bizim ülkemizde görünmemesini ile farklı senaryolar yazmaya başladık. Bir taraftan Corona virüsü ile ilgili dalgamızı geçmemize devam ediyorduk. Ne zaman ki ülkemizde Corona virüsü göründü, birden işin ciddiyetinin farkına vardık.

               Bu seferde tedbir alıyoruz diye abarttıkça abarttık. İşin o kadar büyük boyutlarda abarttık ki, sokaklarda maskeli gezmeler, marketlerde gıda reyonlarını stoklamalar peş peşe geldi. Tabi bu arada her önüne gelen sosyal medya da uzman kesildi. Büyük çoğunluk vaziyetten kendine iş çıkarıp konunun uzmanı olduğunu gösterir bilgiler yaymaya başladı.

               Kimilerimiz içinde bulunduğumuz durumdan kendimize görev çıkarırken, kimilerimiz de, işin önemini fark etmemek için ayak diremeye devam etti.

               Corona virüs ile ilgili yapmamız ve yapmamamız gerekenleri, sorumlular bizlere aktardılar. Gerekli görünen yasaklamalar da belirlenerek o konuda gerekli bilgilendirmeler yapıldı. Sosyal yaşam alanlarımız kısıtlanmış gibi görünse de bu yasaklar virüsün fazla yayılmasını engellemeye yönelik olduğunu unutmamak gerekir.

               Corona bize yeni kazanımlar da sağladı. El-yüz temizliğini yeterince ve doğru bilmediğimizi fark ettik. Kişisel temizliğimizi daha doğru yapmanın farkına vardık. Toplu yaşam alanlarında uymamız gereken temizlik kurallarındaki eksikliklerimizi ve aksaklıklarımızı fark ettik. Toplu yaşam alanlarını daha temiz kullanmamızı sadece söylemde bırakmayıp eylemleştirmeye başladık.

               Toplumun tamamını ilgilendiren bu gibi durumlarda, daha dikkatli, duyarlı, yetkililerden gelen açıklamaları takip ederek gerekli uyarıları dikkate almanın önemini fark ettiğimizi umuyorum.

               Böylece bütün dünyayı saran bu virüsten en az hasarla kurtulabileceğimizi umut ediyorum.

Bu virüsün yayılmasını engellemek için yapmamız gerekenleri ihmal etmeden yaparsak, önce kendi sağlığımızı koruyarak, çevremize ve içinde bulunduğumuz topluma karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu konuda çağrıda bulunduğu 14 kuralı da uygulamamız gerektiğini unutmamalıyız. Bu kurallara uygulamaya gerekli önemi hep birlikte göstermeliyiz. Uymamız gereken kurallar afişlerle yurttaşları bilgilendirmek üzere hazırlandı ve gerekli yerlere dağıtıldı. Yine de buraya yazalım.

•             Ellerinizi sık sık su ve sabun ile en az 20 saniye boyunca ovarak yıkayın.

•             Soğuk algınlığı belirtileri gösteren kişilerle aranızı en az 3-4 adım mesafeler koyun.

•             Bulunduğunuz ortamları sık sık havalandırın.

•             Kıyafetlerinizi 60-90 derecede normal deterjanla yıkayın.

•             Ateş, öksürük, nefes darlığı gibi şikayetleriniz varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun.

•             Öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burunu tek kullanımlık mendille kapatın, mendil yoksa dirseğin iç kısmını kullanın.

•             Yurt dışı seyahatlerinizi iptal edin ya da erteleyin.

•             Kapı kolları, armatürler, lavabolar gibi sık kullandığınız yüzeyleri su ve deterjanla her gün temizleyin.

•             Tokalaşma, sarılma gibi yakın temaslardan kaçının.

•             Soğuk algınlığı belirtileriniz varsa yaşlılarla ve kronik hastalarla temas etmeyin, maske takmadan dışarı çıkmayın.

•             Ellerinizle gözlerinize, ağzınıza ve burnunuza dokunmayın.

•             Yurt dışından dönüşte ilk 14 günü evinizde geçirin.

•             Hiçbir kişisel eşyanızı (havlu gibi gündelik eşyaları) ortak kullanmayın.

•             Bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzeninize dikkat.

Sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşamak hepimizin hakkı. Yapılan uyarılar bizlerin yaşamımızı sağlıklı sürdürebilmesi için. Herkese sağlıklı günler dilerim.