Tüm dünyayı etkileyen korona virüsle mücadele sürerken, Türkiye'de alınan önlemlerle normalleşme takviminin ardından turizmciler, yeni sezona 'merhaba' demeye hazırlanıyor. Özellikle Antalya bölgesinde normalleşme sürecine girilmesiyle sertifikasyon sistemindeki tüm önlemleri ve sertifikalarını alan oteller sezona hazırlandı. Antalya'da 116 tesis sertifikasını alırken bunların 31’ini Alanya oluşturdu. Antalya genelinde 131 tesisinin ise başvurusu süreci devam ediyor. 2020 turizm sezonunda açık olan tesislerde azda olsa iç pazardan gelen bir hareketlilik konusu oldu.

Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı (TTGA) ile Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) yönetim kurulu üyesi ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, pandemi sürecinin 2020 turizm sezonunu domine ettiğini aktardı.

“TESİSLERİMİZİN BİRER BİRER SERTİFİKASYON PROGRAMI GERÇEKLEŞTİRİYORLAR”

Sili, “ Genel hatlarıyla hem ülke genelinde hem de bölgemiz adına değerlendirdiğimiz de pandemin etkileri minimum düzeyde seyrediyor. Bu anlama oldukça önemli. Bugün gelinen noktada biz öncelikli olarak bakanlığımız çıkardığı sertifikasyon programı doğrultusunda kurallara uyma çabasını gösterdik ve bunları gerçekleştirdik. Tesislerimizin birer birer sertifikasyon programı gerçekleştiriyorlar. Bölgemizde açık olan tesislerimizin tamamı sertifikasyon programı uymuş durumda” dedi.

“UKRAYNA PAZARININ HAREKETLENDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”

Korona virüs vak'alarındaki artışın turizmdeki hareketliği geciktirdiğini söyleyen Sili, “Turistlik bölgelerde vak'alarının minimum düzeyde. Avrupa’da olmak üzere kaynak pazarların hareketlilikte öncelik vereceği pazar anlamına geliyor. Her ne kadar Avrupa Birliği’nin kendi içerisinde bir hareketlilik söz konusuysa da bunun akabinde yaşanacak süreç öncelikle Türkiye’nin olacağına inanıyoruz. Bu noktada bakanlıklarımız ciddi bir çapa içerisindeler. Ukrayna pazarının hareketlendiğini görüyoruz. Burada bir muvafakat sağlandı. 1 Temmuz itibariyle Ukrayna’dan misafir akışı başlayacak” diye konuştu.

“AÇIK OLAN TESİSLERİMİZDE BELİRLİ BİR ORANDA HAREKETLİLİK VAR”

İç pazarda az olsa bir hareketliliğin söz konusu olduğu belirten Sili, “İç pazar anlamında açık olan tesislerimizde belirli bir oranda hareketlilik var. Bu çıkarılmış olan tatil kredisi, 65 yaş ve üstü vatandaşlarımıza verilmiş olan tatil izni ve bunla ilgili prosedürün açıklanmış olması hareketliliği sağladı. Yine Avrupa’ya yönelik olarak, sayın bakanımızın açıkladığı 1 Temmuz itibariyle Antalya, İzmir ve İstanbul gibi turistlik hava limanlarımızda test merkezlerimizin kurulması ciddi fayda sağlayacak. Birçok noktada biz her şeyimizi tamamlamış durumdayız. Ama genel hatlarıyla 2020 sezonunu değerlendirdiğimiz zaman geç sezonlar gibi olmayacağını zaten hepimiz görüyoruz. Bir şekilde sezonun hareketlenmesi 2021 sezonuna yönelikte olarak ta soru işaretlerinin misafirlerimizin kafalarından kalkması bizim için önemli nokta. Çünkü 2021 sezonuna yönelik kış döneminde bir satış gerçekleştireceğiz. En azından bu pandeminin etkilerinin azaldığı veya Türkiye’deki uygulamalar neticesinde her hangi bir sorun yaşanmadığı tatil sürecince değerlendirildiğinde satışların bu seneki gibi olmayacağı daha üst düzeyde olacağını var sayıyoruz. Bir diğer taraftan tüm bu önlemlerinin yanı sıra bizlerde turizmciler olarak hem şehrin hazırlanmasını hem de tesislerinin hazırlanması açısından ciddi bir gayret gösterdik” ifadelerini kulandı.

“50’DEN FAZLA SEKTÖRE DESTEK VEREN BİR SEKTÖRÜZ”

Turizmin emek verilmesi gereken sektörlerin başında geldiğini hatırlatan Sili şunları söyledi: “Bu sektöründe çalışan insanların istidamı noktasında ciddi bir çaba gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Bunla ilgili devletimizin vermiş olduğu teşvikler ve desteklerde son derece önemli. Desteklerinde devam edeceğine inanıyoruz. Turizm sektörü herkesi etkiliyor. Çünkü şeftalisinden tutun tavuğuna, sebzesinden tutun tekstiline her noktadaki 50’den fazla sektöre destek veren bir sektörüz. Yüzde 85 yerli ikameyle ihracat yapan bir sektörüz. Üstüne üstlük Türkiye’nin döviz gelirleri anlamında çok ciddi bir katkı sağlayan sektörüz. Bu anlamda sektörün ayakta kalması lazım.”