Milletvekili Feridun BAHŞİ kanun teklifinin gerekçesinde bir şantiye şefinin,  inşaatın başından sonuna kadar her aşamada sorumluluğu olan, bilgisine ihtiyaç duyulan kişi olduğunu ifade ederek, “şantiye şefliği; yapı üretimi veya mimarlık-mühendislik hizmeti gerektiren herhangi bir imalatın plan, proje, resim ve hesapları ile fen ve sanat kurallarına uyumlu; genel şantiye organizasyonunun da teknik mevzuata uygun olarak yürütülme ve denetlenmesi işidir. Bu anlamda şantiye şefi bir yandan yapının fene ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesini sağlarken diğer yandan da işçi sağlığı ve iş güvenliğinin azami ölçüde sağlanması için gerekli her türlü önlemin alınmasını sağlar.” dedi.

Şantiye şefinin, taşıdığı sorumluluk ve şantiye alanında yüklendiği görevin kapsamı dikkate alındığında şantiyeden hiç ayrılmaması gereken bir görev olduğunu dile getiren Milletvekili Bahşi açıklamasına şöyle devam etti;

“Mevzuata göre 30.000 m ye kadar 5 ayrı işin şantiye şefliğini tek bir kişi yapabilmektedir. Üstelik yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde yapı inşaat alanı sınırı uygulanmamaktadır. Bir şantiye şefinin beş ayrı şantiyede görevini gerçekleştirebilme imkanı yoktur. Bu koşullarda, nitelikli bir yapım hizmeti sunmak imkansızdır.

Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 6. Maddesinin 3. Bendinde, "Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde; yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü ile özel ihtisas gerektirip gerektirmediği ve ilgili imalatların oranı dikkate alınır” ifadesi yer almaktadır. Oysa uygulamada işin niteliğine aykırı şantiye şefliği taleplerinin kabul edildiği, bu konuda idarelerin keyfi kararlar aldığı görülmektedir.

Yapı üretim sürecinin yöneticisi pozisyonunda olan şantiye şefliği alanı son derece kontrolsüz ve sorunludur. Mevcut durumda işin niteliği ile hiçbir alakası olmayan meslek gruplarının keyfi olarak şantiye şefliği görevini üstlenebildiği, hatta belirli bir kesimin şantiye şefliği görevini yürütecek meslek grubundan olmadığı açıkça görülmektedir.

Son birkaç yıldır oranları düşse bile, ülkemizde her yıl 100 bin civarında inşaat ruhsatı verilmektedir. Ne yazık ki bu inşaatların büyük çoğunluğunda mühendislik hizmetleri kâğıt üstünde kalıp, göstermelik olmaktan öteye geçememiştir. Türkiye gibi bir deprem ülkesi için, şantiye şefliği çalışma alanının işlevli ve çalışır bir düzene sokulması, şantiye şeflerinin niteliklerinin artırılması çok önem taşımaktadır. “dedi.

Milletvekili Feridun BAHŞİ Kanun teklifinin madde gerekçesini şöyle açıkladı.

MADDE GEREKÇELERİ

MADDE 1: Bir şantiye şefinin beş ayrı şantiyede görevini gerçekleştirebilme imkanı yoktur. Bu koşullarda, nitelikli bir yapım hizmeti sunmak da olanaksız hale gelmektedir. Şantiye şefliği sürekli eğitime ve mesleki tecrübeye gereksinim duyan bir görevdir. Bu görevi yerine getirecek kişilerin ilgili meslek odalarınca verilen eğitimlere katılıp belgelendirilmeleri zorunlu tutulmalıdır. Gerçeğe aykırı beyanda bulunarak şantiye şefliği üstlenilmesinin önünü geçilmesi için şantiye şeflerinden Oda Kayıt Belgesi istenmelidir. Şantiye şefleri bağlı bulundukları oda tarafından belirlenen mühendislik asgari ücretinin altında çalıştırılmamalı, hak ve ücretleri yasal güvenceye alınmalıdır.

3194 SAYILI İMAR KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 28 inci maddesinin sekizinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Şantiye şefi aynı anda birden fazla yapım işinin şantiye şefliğini üstlenemez. Şantiye şefi bağlı bulunduğu odadan aldığı “Oda Kayıt Belgesi” ile şantiye şefliği üstlenebilir. Şantiye şefleri bağlı bulundukları oda tarafından belirlenen mühendislik asgari ücretinin altında çalıştırılamaz.”

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.