Emekli amirallerin bildiri yayınlamasının Türkiye’de müthiş bir yankılanmaya neden olduğunu belirten Karadağ, darbelerden bugüne kadar en çok zararı ilerici, demokrat aydın, laik ve devrimci kişiler olduğunu söyledi.

Karadağ, “Biz her zaman darbe ve darbe söylentilerine karşıyız. Demokratik, laik, parlamenter sistemi sonuna kadar savunan ve bu uğurda mücadele eden siyasi partiyiz. Darbe söylentileriyle bugünkü Türkiye’nin gerçek sorunlarından arındırılarak manipülasyon yaratılıyor. Darbe yok. 104 emekli subayın ellerinde ne top ne tüfek var. Bunlar mezarlıkta ıslık çalmaktan başka bir şey değil. Korkularından başka bir şey değil. Böyle bir olaya şahsım itibarıyla kesinlikte bir taraf veya hak vermiyorum. Montrö Antlaşması’nın bugünkü mevcut iktidar tarafından bozulması ve gündem dışı bırakılmasından kaynaklanan ülkemizin ciddi sorunlarından birisine, hükümetin söylemlerine 104 subayın toplanarak cevap vermesi söz konusu. Lozan Antlaşması’nın en önemli maddelerinden birisi Boğazlar meselesi idi. 1936’da Montrö Antlaşması ile boğazlardaki giriş çıkışlar Türkiye Cumhuriyeti tarafından kontrol altına alınıyor. Bu iki konuya ayrılıyor. Bunlardan birisi savaş sırasında tutunulacak tavırlar. İkincisi barış zamanında Türkiye Cumhuriyeti’ne verilen haklar. Biz Lozan’ı hiçbir şekilde deldirmeyiz. Lozan Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu.104 emekli subayın bu söylemleri bence bir vatanseverlik, vatandaşlık duygusuyla yazılmış bir bildiridir diye bakıyorum. Kesinlikle altını kalın çizgilerle çizerek söylüyorum. Darbe konusuna ilk karşı çıkacak olan CHP. Hiçbir zaman hiçbir şekilde, konumda darbe kelimesini kabul etmiyoruz. Darbecilere karşı ilk duracak, cevap verecek olan da CHP’dir” dedi.