Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanı Ahmet Kumbul’un açıklamaları şu şekilde:

FETÖ elebaşı için, “bu hasretlik bitsin”, “ne istedilerse verdik” diyen; Ergenekon, Balyoz gibi operasyonlar aracılığıyla TSK’nin içi boşaltılmaya çalışılırken, bu davaların “savcısıyım” diyen, 2004’te Milli Güvenlik Kurulu’nda FETÖ ile ilgili terör örgütü kararı alınırken bu kararı yerine getirmeyenler, emniyetten Yüksek Yargı’ya devletin çeşitli kademelerinde FETÖ iltisaklı kişilerin atamalarının arkasında imzası bulunanlar, tüm bunları yapanlar sanki kendileri değillermiş gibi başkalarını FETÖ ile işbirliği yapmakla suçluyor.

Antalyalıların çok iyi bildiği, FETÖ’nün mali, eğitim, medya ve sivil toplum ayağında at koşturan, 17-25 Aralık 2013’ten sonra Pensilvanya’ya giderek, Fethullah Gülen’e görüşen kişi, “Pişman mısınız? Etkin pişmanlıktan yararlanacak mısınız?” diye soranlara, “Hayır! Pişman değilim, pişmanlıktan niye yararlanayım? Arkamda kapı gibi Erdoğan var” diyebiliyor.

Çözüm süreci adı altında Oslo’da PKK yöneticileri ile görüşenler, Habur’da çadır mahkemesi kuranlar, milliyetçiliği ayaklar altına alanlar, andımızı kaldıranlar, Tank Palet Fabrikamızı yabancı bir ulusun ordusuna satanlar, kalkıp bizlere milliyetçilik, yerli ve milli olma dersi veriyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin kökleri; emperyalizme karşı ulusal başkaldırının öncüsü olan Kuvayi Milliye’ye, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine dayanmaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi, avukatlık bürolarında kurulmuş bir parti değildir.

CHP’nin tarihsel kimliği, Atatürk devrimlerinin birikimleri ile altı ok ilkeleri eşliğinde;

Atatrük’ün Bağımsızlık benim karakterimdir,

İsmet İnönü’’nün, Namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır,

sözleri ile öz ifadesini bulan bu soylu ve erdemli gelenek ile şekillendi.

Bizler insanlığa düşman, kökleri emperyalizme dayanan her türlü terör örgütüne; ulusal birliğimizi ve bütünlüğümüzü tehdit eden, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri ile, Atatürk ilke ve devrimleri ile sorunu olan her türlü oluşum ile mücadele eden bir siyasi partiyiz.

İşsizliğin rekor kırdığı, ekonomik krizin insanlarımızın belini büktüğü, üreticinin üretemediği, emekçinin ay sonunu göremediği, borcun harcın zamların tavan yaptığı bir dönemde, anketlerde istedikleri göremeyen AKP iktidarı, suni gündemler yaratarak, gerçekleri gizlemeye, halkın yakıcı sorunları ortadayken kamuoyunu başka şeylerle meşgul etmeye çalışıyorlar.

Ankara’da, İstanbul’da, Antalya’da ve birçok yerde kaybetmeye yakın oldukları için, hırçınlaşmaya, saldırmaya başladılar.

Ne yaparlarsa yapsınlar sonuç değişmeyecektir.

Halkımız kararını vermiştir.

31 Mart’ın sonunda, Millet İttifakı ortağımız İYİ Parti ile birlikte bu ülkeye baharı getireceğiz.

Halkçı, katılımcı, üretenin yanında olan, çevre dostu, hesap verebilir şeffaf bir bütçeyle yönetilen belediyelerimizle bu ülkeye baharı yaşatacağız.