Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye'deki rolüyle ilgili olarak bölgede siyasi çözüm olmadan kalıcı huzurun gelemeyeceğini söyledi. Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin YPG'ye silah vermeyi durdurmasına ilişkin olarak da, "Süreci izleyeceğiz, bu sözün tutulmasını bekliyoruz. ABD gibi bir ülkenin terör örgüteleriyle işi olmaması lazım ABD'de biz de terörden çok çektik, terör örgütleriyle işbirliği yerine müttefiklerle işbirliğine yönelinmesi gerekir ki kalıcı olan budur" dedi. 
'Neticeyi beklememiz lazım'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Batum'da meydana gelen ve 12 kişinin öldüğü otel yangınında hayatını kaybeden Türk vatandaşının bulunmadığını, yaralan 5 Türk vatandaşının hastaneden taburcu edildiğini açıkladı. AK Parti Kemer ilçe kongresi için geldiği Antalya'da gazetecilerin sorularını cevaplandıran Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Batum'da meydana gelen ve 12 kişinin yanarak hayatını kaybettiği otel yangınında 5 Türk vatandaşının yaralandığını, onların da hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu olduğunu, ölen Türk vatandaşı bulunmadığını açıkladı. Bakan Çavuşoğlu, "Hem Batum konsolosluğumuz hem de Tiflis Büyükelçiliğimiz şu anada kadar ölenler arasında Türk olmadığını söylediler tabi yanarak ölenler var ve 1, 2 ülkenin vatandaşları olduğu söyleniyor ama o ülkeleri de zikretmek istemiyorum iyice belgelerle ortaya çıksın yaralananların arasında 5 vatandaşımız olduğu bilgisini verdi arkadaşlar, onlar da tedavilerini arından hastaneden ayrıldıklarını ve ciddi bir yaralanma olmadığını söylediler şu ana kadar ölen 12 kişi arasında Türk yok ama tam neticeyi beklememiz lazım inceleler devam ediyor" diye konuştu.
'Siyasi çözüme odaklanıyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump görüşmesinin ardından Türkiye'nin Suriye'deki rolü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD lideri Trump arasında gerçekleşen görüşmenin ardından Türkiye'nin Suriye'deki rolünün nasıl olacağı şeklindeki bir soruyu cevaplayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye' de kalıcı bir çözüm için çok önemli bir rol oynadığını, en önemli aktörlerden bir tanesi ve yapıcı bir ülke olduğunu söyledi. Bakan Çavuşoğlu, son 1 yıldır da önce Rusya ile birlikte, daha sonra İran'ın da dahil edilmesiyle üçlü bir mekanizma çercevesinde önemli adımlar atıldığını belirterek, "Bu adımlar sayesinde sahada çatışmalar çok büyük oranda durdu ama siyasi çözüm olmadan bunun sürdürülemeyeceği bellidir, yarın başka çatışmalar suistimaller ihlaller olabilir. Siyasi çözüme odaklanıyoruz bu süreçte Türkiye'nin bu iki ülkeyle ikili düzeyde konuştuğu konular da var üçlü mekanizmanın yanında fakat dün akşam sayın Trump ile telefonda görüştü sayın Cumhurbaşkanımız. Su üç ülkenin dışında suriye için öyle ya da böyle önemli aktör olan ülkelerin liderleriyle de Dışişleri Bakanlarıyla da temas halindeyiz, bu süreç hakkında bilgi veriyoruz bizim derdimiz birlerin dışlamak değil herkesin desteğini almak ve sürecin meşruiyetini tesis etmek . O sebeple sayın Cumhurbaşkanımız birçok liderle telefon görüşmesi yapacak biz de Dışişleri Bakanlarıyla görüşmeler yapacağız, onların da fikirlerini alacağız. Avrupa Birliği'ne de aynı şekilde onların talepleri üzerine bilgi veriyoruz ve sistemin dışında tutmuyoruz kimseyi. Burada bölgenin en güçlü ülkesi olarak ve her iki ülkeyle Irak ve Suriyeyi kastediyorum 1200 km'lik sınırı olan Türkiye en önemli aktördür, yapıcı rol üstlenmiştir bizim tek gayemiz vardır o da kan dursun siyasi çözüm olsun her iki ülkenin de toprak bütünlüğü tesis edilsin, teröristler bu ülkelerde barınmasın. Çünkü bizim için de tehdit, bu ülkeye barış tekrar hakim olsun bunun için çabalarımız ikili, üçlü düzeyde ve çok taraflı olarak devam edecektir" dedi.
'Sözünü tutmasını bekliyoruz'
Trump'un YPG'ye silah verilmeyeceği sözünün tutmalarını beklediklerini ve bunun en doğal hakları olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Müttefik bir ülkeden esasen bizim beklentilerimiz nettir, ve çok şey de istemiyoruz" dedi. Türkiye'ye pozitif ayrımcılık da istemediklerini, Türkiye'ye tehdit oluşturan ve Suriye'nin geleceğini riske atan terör örgütleriyle işbirliği yapmayın dediklerini aktardı. Çavuşoğlu şöyle devam etti: "Koskoca bir ülkenin bir terör örgütüyle işbirliği yapması zaten anlaşılır bir durum değil, bir terör örgütüyle mücadele edilecekse Fırat kalkanı operasyonunda olduğu gibi biz kendimiz de yaparız hem de çok etkili bir şekilde yaparız şu soruyu da son zamanlarda soruyoruz, neden bizim Fırat kalkanıyla DEAŞ'tan temizlediğimiz bölgelere 100 bin insan Türkiye'den gidiyor da Suriye'nin değişik şehirlerinden 150 bin geliyor da YPG'nin kontrol ettiği bölgeye Türkiye'deki 300 bin Kürt vatandaştan bir tanesi gidemiyor, çünkü terör örgütünün yönettiği bir yere insanlar nasıl güvenip te gidecek, çünkü o insanların o Kürt kardeşlerimin de tapulu evleri elinden alındı nüfus bilgileri yakılmış yıkılmış, terör örgütüyle işbirliği yapılmasının çok büyük mahsurları var ve o terör örgütüne verilen silahlar bize yöneliyor, sınırdan geçen YPG terör örgütü üyesi belli hangi silahlarla geçtiği ve o verilen silahların PKK'nın eline geçtiği de belgelerle ortada, bunu Cumhurbaşkanımız bir kez daha net bir şekilde sayın Trump'a iletti, beklentimizi ilettik, Trump da 'net bir şekilde söylüyorum talimatı verdim YPG'ye silah verilmeyecek' dedi. Konuşmasının ileri safhasında bunu bir kere daha söyledi 'Ulusal güvenlik danışmanıma da talimat veriyorum zaten bu konuşmamızın tutanağını onlar da okuyacaktır , hiçbir silahın verilmesini istemiyorum esasen bu saçmalığın çok daha önceden bitmesi gerekiyordu' diyerek sayın Cumhurbaşkanımız'a söylemiştir. Elbette bunu uygulamada da görmek istiyoruz çünkü ABD gibi bir ülkenin terör örgütleriyle işi olmaması lazım ABD'de biz de terörden çok çektik, terör örgütleriyle işbirliği yerine müttefiklerle işbirliğine yönelinmesi gerekir ki kalıcı olan budur".