Covid-19 salgını nedeniyle insanların turizm yerine tarıma yönelmesinin kendilerini memnun ettiğini söyleyen Sarıca, “Tarım bu ülkede canlanırsa ekonomiye ciddi manada katkısı olacak. Burada iktidar ve destekçisi üzerine düşen görevi yaparsa mükemmel olacak. 2006’dan bu yana tarımda kendi çıkardıkları kanunu şimdiye kadar hiçbir zaman hedefine ulaştıramadılar. GSMH’nin yüzde 1’ini tarıma teşvik olarak aktarılması kanunu şimdiye kadar hep üçte bir oranında gerçekleştirildi. İnşallah 2020 yılı bütçesinde tarıma ayrılan payın tamamının buraya aktarılmasını arzu ediyoruz” dedi.

Hükümetin çeşitli isimleri görevden almasına da değinen Sarıca, “Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi, öncesinde faiz indirimine gitmeyen Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması, şimdi ise talimatla faizi kimseye belli etmeyerek yükseltmeye çalışmaları ile ekonomiyi kurtaramazlar. Yollar, tüneller, köprüler, Yap-İşlet-Devret modeli inşaatlar ekonomiyi düze çıkaramaz. Ekonomi ancak üretimle, yolsuzluğun bitirilmesi, israfın önlenmesi ve rüşvete son verilmesiyle düzelir” diye konuştu.

Türkiye ekonomisini bugün çökme noktasına getiren kadroların Necmettin Erbakan ile birlikte hareket ettiğini hatırlatan Sarıca, “Ne zaman ki ayrılma kararı alıp parti kurduklarında Erbakan hocamız, ‘Ben bunları iyi bilirim. Bunlar bir leblebici dükkanı dahi idare edemezler, batırırlar’ demişti. Erbakan hocamız 18 yıl sonra da olsa haklı çıktı” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin başkanlık sistemi ile yönetilemediğini vurgulayan Sarıca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistemde kural, müzakere, muhalefet ile diyalog ortamı kalmadı. Sadece cumhurbaşkanlığı kararları var. Tek başına karar veriyor. Tek başına kararları değiştirebiliyor. Sürece bakıyoruz. Eğitim, adalet, ekonomi, dış politika nereye el uzatırsa sorunlar sürekli büyüyor”