Turizm sektörünün aktörleri bilirler ki yaz ayları sezonun en yoğun olduğu zamandır. Eğitim ve öğretim kurumlarının tatile girmesi, yıllık izinlerin bu günlere rastlatılması, hasat mevsimlerinin dışında kalması gibi nedenlerle insanların daha çok boş vakit bulmaları nedeniyle oluşan potansiyelin yarattığı tatil arzusu turizm sektörüne kan katmakta, can suyu vermekte, insanların sel gibi sahillere, kum, güneş ve denize doğru akmasına neden olmaktadır…

Bu yılki akıntının en önemli nedenlerinden birisi de bir yılı aşkın süreçteki pandemi nedeniyle toplumda yaratılan kısıtlamanın normalleşme sürecine doğru akmasından kaynaklanan sıkıntı patlamasına dayanmaktadır. İlk akın eden insanların turizm bölgelerindeki yazlık konutlarıyla ilgili olmalıdır ki ilk görünen turist kitleleri yerleşik yabancılarda görülmektedir…

Rezervasyonsuz gelenlerin konaklama tesislerinde yer bulması elbette biraz zorlaşacaktır. Turizm seyahat acenteleri ve tur operatörlerince aylar öncesinden opsiyonlu da olsa sözleşmeyle tesislerin tutulmuş olması da günü birlikçilerin önünde bir engeldir. Günü birlikçilerin ücretleri yüksek de olsa işletmeciler sürekli müşteri acenteyi tercihte yasal zorunluluğu vardır…

Turizm sektörü Tur operatöründen ulaşıma, konaklama tesislerine, tur düzenleyen acentelere kadar üçüncül sektör, hizmet sektörü diye tanımlanan turizm kitlesi yanında turizm esnafının da ekonomideki izlerinden ve çekilen sıkıntılardan ders alınarak daha hazırlıklı ve üretkenliği, satılan hizmetin kalitesini gözden geçirmesi gerektiği de açıktır. Bu sektörde genelde satılan mal yerinde kaldığından hizmet satışı yapılmaktadır. İyi hizmet, bol turist, kaliteli kazanç demektir. Hizmetteki eksiklikler her geçen yıl turizme sekte vurabilir. Bütün bunlar için kazanmanın ve kaybetmenin yolu davranış biçiminde kendisini göstermektedir. “Kendine yapılmasını istemediğini turiste de yapma!..”

İnsan seli akıyor ama trafikteki yoğunluğun sıkıntılarını da herkes dikkatlice irdelemelidir. Kurallar uyulmak içindir! Trafik kurallarına riayet edilmemesinin karşılığı para cezası gibi algılanmamalıdır. Son günlerde kaza ve kazada ölenleri sayısını sıfırlama yolları aranmalıdır. Bir kısmı canını kaybederken, bir kısmı da üç kuruş kazanma için hizmet unsuru araçlarını, gelirlerini, yakınlarını kaybetmektedir. Mal tekrar kazanılır ama canlar geri gelmiyor!..

Her yıl Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında bolluk olur. Potansiyel ülkelerden genç ve son dakika satış gurupları akın akın sahillere koşar. Tesisler dolar, trafik yoğunlaşır, avro-dolar güldürmese de sırıttırır. Önümüz daha aydınlık günler olacaktır. Kurallara uyulur; dürüstçe sektöre sahip çıkılırsa…