Yıllar su gibi akıp gidiyor. Gündem sel gibi coşuyor, fırtına gibi esiyor. Bazen güneş doğar misali şafakta ufuk ağarsa da kara bulutlar aniden set çekip umutları suya düşürüyor. Curcuna havası her gün kabararak vatandaşa ağırından yük yüklüyor. Bolluk içinde halkı yokluğa sürükleyen ekonomi havası almış başını gidiyor. Dünyadan özünü soyutlamış ahiret pazarlığı kazanın altını ölçermeden başka işe yaramıyor. Ölmeyecekmiş gibi çalışıp, ölecekmiş gibi ibadet kavramı (dünyaya direk mi kalınacak!) düsturuyla yıkılıp, yalan-yanlışı kutsuyor, ucube hayaller dünyayı karartıyor gibi…

Her ay yeni birkaç parti kuruluyor. Her tabela asan iktidar olacağını zannediyor. İktidar ise iktidarda kalmanın yollarını arıyor, seçim sistemi üzerine yoğunlaşıyor. Muhalefet ise iktidarın düşeceği ve kendilerinin iktidara taşınacağı imasını kurguluyor. Terazinin dengesi her geçen gün değişiyor. Yıllardır birlikte yol yürüyenler düşmanlaşıyor, yeni arayışlara giriyorlar. Yeni kurulan partiler hem iktidardan, hem de muhalefetten dem vurarak teraziyi saç ayağına dönüştürmeye çalışıyorlar. Bu durum yüzde elli ile kazanılan seçimin 2023 vizyonunu ikinci tur umuduna yönlendiriyor.    

Anlaşılamayan durum ise cumhur-millet ittifaklarından ayrılarak parti kuranların tutum ve davranışlarıdır. Hiçbir genel başkan veya teşkilat mensuplarında art niyet aramayı doğru bulmuyorum ama mevcut sistemi birlikte kurduklarına göre; iktidardan kopanların (niye?) muhalif kanadı tercih etmedikleri; muhalefetten kopanların da aykırı düşünce ile iktidarın yanında yer almak istemediklerini anlamakta güçlük çekiyorum. Al birini; vur ötekine mi? Mevcut sistemde ya reisten yana, ya da reise karşı tavır zorunlu gibi. Üçüncü yol ise ikinci tura yol açmaya mı yarar, bilemem…

Sistemler sürekli tartışılagelmiştir, tartışılmaya da devam edilecektir. Sistemlerin iyi işlemesinin teması liyakat sahibi şahsiyetlerin yönetimde hâkimiyetine bağlıdır. Tek parti kadrosuyla buna ulaşmak mümkün olmamaktadır. Tek parti hâkimiyetinin ülke bütününü kucaklamakta, sürdürülebilir demokratik nizamı yaşatmaktaki sancılarını artık görmek gerekmektedir. Aşırı güç bireyi tanrılaştırmakta, şirazını kaydırmaktadır. Kontrol edilemeyen güç, güç değildir. Yaratılana taşıyabileceğinden fazla yük yüklemek günahtır!..

Seçim havası estirilmekte, müttefik arayışı sürmekte, yeni ittifak havası sezinlenmekte; politik savurganlık toplumu germektedir. Yeni partiler seçmen profili peşindedir. Eskiler de seçmen tabanını koruma gayretindedir. Seçmense geçim telaşındadır. Körü körüne biat edenler de; beklentileri etkileyenler de olacaktır. Kurulan partiler ve söylemleri 2. turu işaret etmektedir. Anketörlerden yansıyan rakamlar da aynı yöndedir. Aday adayları ortaya çıkınca yeni bir dalgalanma kaçınılmazdır. Beka için mükemmel seçici olunmalıdır! Bu ülke hepimizin!..

Kadıyı satın almakla adalet sağlanmaz, adalet sağlanmadan ülke yönetilmez. Politika kazanı kaynar: ne aş pişer, ne iş düşer, ne de insanları kucaklar. Mutlu azınlıklar daha mutlu kılar!.. Vesselam!..