Bu günlere kolay gelinmemiştir. Bunu kavramak ve bir iyi gelecek projeksiyonu için iyi bir eğitim sistemi, tarih, coğrafya, sosyal bilimler, toplum psikolojisi, felsefe, matematik, milli ve küresel iktisat bilincinin işlenmesi, inanç ve imanın tazelenmesi beraberinde demokrasi ve devlet kavramlarının öğretilmesiyle hizmet bilincinin geliştirilmesi şarttır...

Bilişim teknolojisi ve iletişim ağı çağı ve dünyayı hızla değiştirmiştir. Değiştirmeye de devam etmektedir. Türk kültürü evrensel yenilenmeye uyumla değişimi aşmak durumundadır. Bu gün böyledir ama yarınları tahmin güçtür. Dün çok daha farklı idi. Türk gençliği bağımsızlık ve milliyetçiliğin tanımında kaynak sıkıntısı çekiyordu. Türk tarihi sürecinde milliyetçi bağımsız Türkiye özlemiyle yanıp tutuşan ülkü devleri en büyük servetleri bilgi birikimlerinin gençliğin dağarcığına işlenmesi için kaleme dökerek kütüphane raflarında yer almalarını sağlamışlardır.

Kitap okundukça değer kazanır. Okuma alışkanlığı kazanmış genç nesillerin sayısı arttıkça özlemlere bilinçle yaklaşılır. "Oku!.." sözü Yüce Rabb'in ilk emr-i ilahisidir. Kadın-erkek ayrımı yoktur. Kadının cehaletini sömüren din simsarlarını doğru tahlil etmek gerekir. İslam’dan uzaklaşmış Müslümanlık Müslümanları dağıtmakta, İslâm dünyasını battıkça batırmaktadır. Güncelleşmenin esası İslam’da değil Müslümanlardadır. Her birey insanlık âleminin azasıdır. Milli ideal temasının kaynağı “insan”dır. İnsansız dünya hayaldir…

Batılının geliştirdiği ruhban kültürü düşünce akımları insanı madde-ruh muvazenesinde ayrıştırmaya, bölmeye, çarpıştırmaya yöneliktir. Türk milli düşünce sisteminde madde-ruh birlikte yaratılandır. Çünkü ruhsuz beden cesettir. Cesetsiz ruh dünyevî değil uhrevidir. "Türklük beden, inanç ruhtur..."

Madde-ruh bileşkesi insanı kadın-erkek buluşmasıyla aile yapmaktadır. Biri yoksa diğeri yaratılışın kimyası, fıtratı gereği anlam ifade etmiyor. Kişiselleşen biat kültürünün ömrü kişininkiyle sınırlıdır. İlme, bilgi ve bilime uzanan ülküler nesillere intikalle uzar gider. Bunu kâmiller dava diye tanımlamaktadırlar.” ölmez bu hareket ölmez bu dava!..”

Milliyetçi Türkiye Özlemi tarihteki kökleri aşar boyutta sağlıklı gövde üzerinde dal, budak, yaprak, çiçek açarak meyve veren, üretken Türkiye, güçlü devlet, zengin millet, güvenli özel sektör kavramlarını içermektedir. Bilişim, iletişim, teknoloji çağı kısa sürede bunları geliştirmeye bir iyi fırsattır. Türk gençliği böyle bir Türkiye hayaliyle yaşamaktadır. Bizim kuşaklar bu hayallerle yaşamıştır ve umutludur. Yüce Mevlâ’m umutlarını suya düşürmesin!..