Türk Milletinin bağımsızlık, hürriyet ve kalkınmak ülküsünün sembolü Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 101. yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı gurur ve coşkuyla kutluyoruz.

TBMM’nin açılış süreci nasıl gelişti, bu süreçte neler yaşandı ve meclis nasıl açıldı ona bir bakalım:

1.Dünya Savaşı bitmiş, yenik tarafta yer alan Osmanlı Devleti ateşkes istemişti. Silah bırakılmasının ardından galip devletler İstanbul’a girdi. Onların baskısıyla, 21 Aralık 1918 tarihinde Padişah Vahdettin meclisi feshetmek zorunda kaldı.

1919 sonbaharında yapılan seçimlerden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920'de, 168 üyesinden 162'sinin katılımıyla toplandı. Meclis, 28 Ocak 1920'de yaptığı gizli oturumda Misakı Milli'yi kabul etti. İstanbul'un 16 Mart'ta işgali ve Millî Mücadele yanlılarının tutuklanmaya başlamaları üzerine milletvekilleri ve aydınlar, Ankara'ya kaçmaya başladı.

Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı.

***

Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle Ankara'da olağanüstü yetkili bir Meclis'in toplanacağını duyurdu. Genelgede, ''Milletin bağımsızlığını ve devletin kurtarılmasını sağlayacak önlemleri düşünüp uygulamak üzere bir Meclisin Ankara'da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara'ya gelebileceklerin de bu Meclise katılmaları'' istendi.

Seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisinden kaçarak Ankara'ya gelebilenlerden 84'ü, ilk Mecliste yer aldı.

***

O gün, yani 23 Nisan 1920 Cuma günü Ankara’nın muhteşem günlerinden birisi oldu.

Hacı Bayram Camii ile Meclisin toplanacağı bina arasındaki bütün cadde ve sokakları doldurmuştu. Arsalarda ve damların tepelerinde insanlar vardı. Camide bile erkenden yer almaya acele edenler çok olmuştu.

23 Nisan 1920'de, Hacı Bayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, cuma hutbesinde vatanın kurtuluşu için dua edildikten sonra, kurbanlar kesildi. Önde din adamları ve mebuslar, onların ardından halk ellerinde İslam sancağı, dillerde tekbirlerle meclisin açılacağı binaya ilerlemeye başladılar.

Günlerdir Kur’an’ı hatim eden hocalar, son kısmı, meclis kapısında okudular. Dualar ederken hep bir ağızdan “âmin” sesleri yükseliyordu.

Kutsal emanetlerin de kucaklarda tutulduğu kalabalık içinde, hatimler bitip, dualar edildikten sonra, mebuslar içeri girdi.

Velhasıl ilk meclisimiz hatimlerle, dualarla, tekbirlerle, kurbanlarla açıldı.

25 Nisan 1920’de, "Büyük Millet Meclisinin memleketine Beyannamesi" yayınlandı.

Bildiride, padişah ve halifeye isyan iddiasının asılsız olduğu vurgulandı. Milletin kararlılığı dile getirildi.

İşte ilk meclis böyle bir atmosferde 101 yıl önce bugün açıldı.

Cumhuriyete giden yolda büyük adımlar atılmasını sağlayacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin 101 yıl önce 23 Nisan'da açılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu.

Darbe dönemleri dışında TBMM, açıldığından bu yana milli iradenin yansımasının simgesi oldu.