HABER - Hasan KAYA

Gazipaşa muhabirimiz Hasan Kaya'nın telefonla görüştüğü Kazım Can'ın eski öğrencisi olan ve şu anda İzmir Gaziemir’de görev yapan Hasan Barışkan, “Bizler öğrenciyken Kazım hocamızın ve öğretmenimizin kıymetini bilemedik ama kendim öğretmen olduktan sonra Rahmetli Kazım Can ve öğretmenimizin kıymetini öğrendik” dedi.

Rahmetli Kazım Can hocadan övgüyle bahseden Barışkan'ın paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

“80'li yıllarda ve 90'lı yıllarda biz öğrenciydik ve nasıldık: Saçlara jöle tırnaklara oje sürülmez. Beden dersi yoksa spor ayakkabısı giyilmezdi. Erkekler kravat kızlar fiyonk takmadan derse giremezlerdi. Sabahları ve öğle bahçede sıra olunur pazartesi sabah Cuma akşamüzeri müdür konuşma yapardı. Özel günlerden biriyse gerçekten saygı durulur, istiklal marşı söylenirken dimdik durulur kıpırdanmazdı. Öğretmen ile dalga geçilmez veli toplantısı ailemize korkarak bildirilirdi. Okulda konuştuğun varsa sadece bahçede yanana yürünürdü. Kravat ve forma çıkartmanın cezası büyük olurdu. Saçlar uzun ise veya kızlarda örülmemişse idareye gidilirdi. Cep telefonu Internet yoktu ama yine de öğrenciler birbirleri ile haberleşebilirdi. Biyoloji dersi üreme konusunda utanılır milli Güvenlik dersinde askeri hocalar disipline sokmaya çalışırlardı. Okul kitapları klasörler sevilen sanatçıların fotoğrafları süslenirdi. Dönem ödevleri için kütüphanede Meydan Larousse ve Temel Britanika kitapları tek tek taranırdı. Ödevler elle ve mutlaka dolma kalem ile çizgisiz kâğıda yazılır çizgisiz kâğıdın altına çizilmiş kâğıt konurdu. Dönem Ödevi için bakkallardan çizgisiz kâğıt alınırdı. Kütüphane kimliği çıkartılır kitap alınırdı. İşte biz böyle bir öğrenciydik. Bence biz çok güzel bir öğrenciydik. Çok zor da olsa hayatın bir anlamı vardı. Biz bunu bilmesek de hissederdik.

Gazipaşa lisesinde idareye gittiysen vay haline derlerdi. Rahmetli Kazım CAN vardı. Şimdi bir Öğretmen Olacak tek istediğimiz bizlere gösterilecek saygı ve sevgidir. Artık biz öğretmenler çocuğuna bağırdı, çocuğuna kızdı diye şikâyet edilir olduk. Öğretmenlerin kral olduğu zamanlarda öğrenci idik. Öğrencilerin kral olduğu zamanda öğretmen olduk. Çok şey istemedik birazcık itibar birazcık saygı. Biz çocuklara bağırıp çağırıyorsak onun iyiliği içindir. 14 sene öncesinden bir öğrencim yazdı ''öğretmenim ben şuradan şuyum beni hatırladınız mı dedi. Tabiki hatırladım unutmadım ki dedim. Keşke bize biraz daha çok bağırıp kızsaydınız hatta dövseydiniz de okusaydık dedi.

Başta baş Öğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ilkokuldan başlayarak ortaokul lise üniversite öğrenimindeki tüm öğretmenlerimi saygı ve hürmetle selamlıyorum. Sizlerin verdiği ışık ile görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca Mardin' deki ilk öğretmen arkadaşlarım İzmir’deki tüm öğretmen arkadaşlarımın ve benimle birlikte okuyup öğretmen olmuş tüm öğretmen arkadaşlarının öğretmenler Günü kutlu olsun. İyiki öğrettiniz” dedi.