HABER - Hasan KAYA

Gazipaşa Eğitim Bir Sen Gazipaşa Temsilciliğinde gerçekleşen basın açıklamasına;

1) Gazipaşa Eğitim Platformu

2) Eğitim Bir Sen Gazipaşa Temsilciliği

3) Diyanet Sen Gazipaşa Temsilciliği

4) Çınar Derneği

5) Anadolu Gençlik Derneği

6) İhsan Derneği

7) Nur Derneği

8) İHH Gazipaşa Temsilciliği

9) Ş. Demet Sezen Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği

10) Zeliha Tuncer Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Aile Birliği

11) Mil Sen Gazipaşa Temsilciliği

12) Türk Diyanet Sen Gazipaşa Temsilciliği başkanları katıldı.

İŞTE O BASIN AÇIKLAMASI:

“İlçemizde faaliyet gösteren 13 sivil toplum kuruluşu ve sendika temsilcileri olarak, 04.04.2021 tarihinde sabaha karşı bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında paylaşılan ve '103 amiralden Montrö bildirisi' başlığı altında yayınlanan açıklamayı ibretle takip ettik. 103 mütekait tarafından “Montrö Antlaşması” bahane edilerek subliminal darbe mesaj ve sembolizmi ile kaleme alınan üslup ve yöntemi itibariyle vesayet dönemlerini çağrıştıran bu açıklamayı ve faillerini esefle kınıyor ve HADDİNİZİ BİLİN diyoruz.

Bu ülkede konusunda uzman her vatandaş, bilimsel temellere dayalı her türlü tezi savunabilir, karşı olduğu bir politikayı eleştirebilir, ürettiği bir tezlerle karşı olduğu politikaların değişmesi için karar alma mekanizmalarına meşru yol ve yöntemlerle etki etmek için de çalışabilir. Bu ülkede bu tür çalışmalar için kurulmuş birçok fikir kuruluşu, enstitü ve STK mevcuttur. Devlet politikalarını eleştirme ve karar alma mekanizmalarına etki etmenin yolu, üniformanın şerefini istismar ederek üç beş müptezeli bir araya getirip milli iradeye ayar vermeye çalışmak değildir. Devletin kendilerine tahsis ettiği lojman, koruma ve yüksek emekli maaşlarının konforuyla, devleti yönetenlere parmak sallama densizliğini hoş göremeyiz.

Türkiye Mavi Vatan’da tehdit edilirken, Doğu Akdeniz’deki hakları gasp edilmeye çalışılırken, çevresi deniz ve karadan kuşatılırken sesi soluğu çıkmayan bu bir grup müptezelin, gece yarısı kalkıp böyle bir üslupla bildiri servis etmeye cür’et etmesi kabul edilemez. Bu cür’etin arkasındaki gücün nerden geldiği muhakkak sorgulanmalı ve faillerinden hesap sorulmalıdır. Hesap sorulmanın ötesinde, darbecilere cesaret veren yasal zemin tekrar gözden geçirilmeli ve darbe söylem ve söylentileri tarihin karanlık çukurlarına bir daha çıkmamak üzere gömülmelidir. Biz bu ülkenin sivil vatandaşları olarak bir daha muhtıralı, bildirili, darbe sabahlarına uyanmak istemiyoruz. 28 Şubat BÇG ve darbe davalarında yargılananların ellerini kollarını sallayarak gezdiği ve keyif çattığı bir ortamda, darbe yapanın yanına kar kaldığı bir düzende bir daha darbe yapılamayacağını iddia etmek abesle iştigaldir. Darbe yapanlar veya yapmaya cesaret edenler en ağır şekilde cezalandırılmadıkça bu cür’et devam edecektir.

Montrö Antlaşması konusunda sözde fikirlerini beyan eden mütekait 103 generale gelince, şu bilsinler ki, bu ülkede milli menfaatler doğrultusunda fikir üreten yeterince fikir kuruluşu, karar alma süreçlerine iyi niyetle katkıda bulunan yeterince STK ve kanaat önderi mevcuttur. En önemlisi gücünü milli iradeden alan bir iktidar da mevcuttur. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de asli vazifesinin başında ve Başkomutan’ının emrindedir. Sizi ilgilendiren bir mesele yoktur. Meselenin Montrö olmadığının farkındayız, haddinizi bilin”