Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren, bazı kişiler tarafından takip edildiğini belireterek emniyete başvurdu. Kendisini takip eden 3 araç yolunu kesince ise silahlar konuştu. Gündoğmuş kendisini korumak adına havaya ateş açtığını söylerken, polis olaya müdahale ederek, Gündoğmuş'u taciz eden şahısları yakaladı.


Saldırıyı bizzat kendisi anlatan Gündoğamuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren, şu ifadeleri kullandı:

"Dün öğle saatlerinden itibaren gelişen menfur bir olayı kamuoyuna arz etmek istiyorum.

1- Sabah saatlerinden itibaren, 07 FA 160 plakalı bir araçta bulunan İyi Parti adayı Sultan Çetin'in oğlu Can Çetin ve Süleyman Uyar'ın, sürekli belediyeyi gözetledikleri haberini aldım. Fakat ilgimi çekmedi.

2- Saat 13.30 sularında belediyeden çıktım, aracımla Cumhuriyet Caddesi'nde ilerlerken söz konusu aracın bizi takip ettiğini fark ettim. Bu şekilde seçim ofisine kadar geldik.

3- Seçim ofisinde 15 dakika kadar kaldıktan sonra, Emrah Fendal ile beraber araçla Kalecik Mahallesi istikametinde yola çıktık. Aynı araç, içindekilerle beraber bizi takibe başladı.

4- Bu arada yeğenimin aracının da arkamızda olduğunu fark ettim. Aracımızı durdurup yeğenimi çağırdım. Ne yaptığını sordum. "Amca seni takip ediyorlar. Biz de onları takip edeceğiz" dedi.

5- Buna gerek olmadığını, derhal geri dönmelerini söyleyip döndürdüm.

6- 07 FA 160 plakalı araç bizi takip etmeye devam etti.

7- Çürük Mevkii'nde ikinci bir araç peşimize takıldı. Kalecik Mahallesi'ne geldiğimizde bu araçta Asım Akıncı ve Mustafa Mahir Karagöz'ün olduğunu gördük.

8- Durumu gören mahalle halkı olayı yadırgayınca kaymakamımızı arayarak durumu özetledim. Kaymakamımız sükunet tavsiye ederek şikayet edebileceğimi söyledi.

9- Kalecik'te yaptığımız ziyaretler sırasında araç ve içindeki şahıslar bizi takibe devam ettiler.

10- Kalecik'ten Güneycik'e giderken araç sürekli bizi takip etti. Güneycik'teki ziyaretler sırasında da sürekli takip edildik. Serinyaka ve Karaisa ziyaretleri ve ilçe merkezine dönüşte sürekli takip edilince tedirgin oldum.

10- İlçe merkezinde babamın evine gelinceye kadar takip devam etti. Takipçilerin eve 50 metre mesafede konuşlandığını tespit ettim.

11- Akşam saatlerinden sonra evden çıkıp araca binince takip eden araç sayısı üç oldu. Bu durumda Emniyet amirini arayıp yardım istedim. Ekip otosu gelince polis arkadaşlarla emniyete gidip şikayetçi oldum.

12- Emniyetten ayrılırken aynı araçlar ve şahıslar takibe devam edince, Emniyet amirini tekrar aradım. Polis arkadaşlar araçları uzaklaştırınca yoluma devam ettim.

13- Bir ev ziyaretine giderken aynı araçlar yine takibe başladı. Ben ziyaret edeceğim eve girdim. Şoförüm araçta kaldı. Bir müddet içerde kaldıktan sonra dışarı çıkıp araca bindim. Şoförüm ben içerdeyken belediye işçisi ve İyi Parti İlçe Başkan Yardımcısı Emirali Çatalkaya'nin BMV marka aracıyla geldiğini söyledi.

14- Biz hareket edince o da aracıyla takibe başladı. Biz seçim ofisimizin karşısında durduk. Takip edenin gerçekten Emirali olup olmadığını görmek için takip eden araca doğru yürüdüm. Emirali araçtan inince ben yeniden araca binip emniyete gittim. Emirali'yi şikayet ettim. Bu arada emniyetten çıkıp seçim ofisine geldim. Ofiste heyecanla bekleyen gençleri sükunete davet edip yatıştırdım. Ofisten çıkınca evime doğru yola girdim. Arkamda üç araç takibe başladı. Emniyet amirini tekrar arayıp ağır ağır ilerledik. Yeni hastane binasının önüne gelince durdum. Ben durunca 3 araç yolumu kesti. Önümde bizimle birlikte gelen yeğenlerim araçtan indi. Onlara seslenip tekrar araca bilmelerini sağladım. Yerimizde durarak ekip otosunu bekledik. Ekip otosu gelip yolu açınca hızla eve doğru hareket ettik.

15- Aynı hızla takipçilerimiz de 6 araç olarak evimizi sardı. Araçtan inmeden Emniyet amirini ve 112'yi arayıp yardım istedim. Özel aracıyla gelen polis memuruna neden müdahele etmediklerini, beni darp etmelerini mi beklediklerini sordum. Polis, savcının talimatı olmadan müdahele edemeyeceklerini söyledi. Bu arada İyi Parti adayının posterlerinin takılı olduğu araçlar çoğalmaya, bazı şahıslar araçtan inmeye başladı. Arbedeyi duyan eşim ve oğlum aşağı indi. Hemen Cumhuriyet savcısını arayıp durumu özetledim. Bu arada araçlarından inenler küfürlü sözlerle sataşıp eve gelmeye başladılar. Eşim ağlamaya yalvarmaya başladı. Ben de can güvenliğini sağlamak baskıncıların yapacakları saldırılara mani olmak için ruhsatlı tabancamla havaya birkaç el ateş ettim. Olay budur. Saygıyla kamuoyuna arz ederim."