Geçen hafta, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yargılanan 17 avukat hakkında tahliye kararı verildi. Aradan 24 saat geçmeden savcılığın itirazı üzerine aynı mahkemenin 'tutuklamaya yönelik yakalama kararı' vermesine, 36 ilin baro yönetiminden ortak tepki açıklaması geldi. Antalya Barosu yönetim kurulu da bu açıklamayı 4 gün önce resmi internet sitesinde yayınladı.

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, bugün meslektaşları ile birlikte gazetecilerin karşısına çıktı. İstanbul'da yaşanan olaya tepki gösteren Polat Balkan, çok ağır ve sancılı bir süreçten geçtiklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Adaletin zerresini, hukuk kırıntısını arıyoruz. Her geçen gün yeni bir hukuk cinayeti ile karşılaşıyoruz. Bir mahkeme ki, yaklaşık 1 yıldan beri tutuklu olan meslektaşlarımızı 5 gün boyunca yargıladı. Yargılama sonunda savcılığın tutuklama yönündeki mütalaasına karşın, atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişme olasılığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin uzun tutukluluk hakkındaki kararları ve yargılananların avukat olmalarına özel bir vurgu yaparak meslektaşlarımızın tahliyelerine karar verildi. Savcılık hemen itiraz etti. Hukukumuzda pek rastlanmayan bir biçimde kararı veren mahkeme, normal koşullarda yargı trafiğinde bu tip bir itiraz gelmesi durumunda bir sonraki mahkemeye göndermesi gerekirken, yine az önce söylediğim gibi yargılamayı yapan ve tahliye kararı veren mahkeme, aradan 24 saat geçmeden salıverdiği meslektaşlarımızın yeniden 'tutuklamaya yönelik olarak yakalama kararı' verdi."

Türk hukuk mevzuatında 'tutuklamaya yönelik yakalama kararı' kavramı olmadığını söyleyen Polat Balkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hukuk terminolojisi ve mevzuat anlamında hukuk bilmezlik ve hukuk cinayetlerinin göstergelerinden biri de budur. Bir başka açıdan da, bir mahkeme kendi verdiği kararın arkasında 24 saat bile duramıyorsa orada aslında bir hukuk devletinden bile söz edilemez. Ama bizler, bu memlekette adalet, demokrasi ve gerçek bir hukuk devleti inşa edilene kadar mücadelemizi iyimser bir kararlılıkla sürdürmeye gönüllüyüz. Bundan da bir adım geri adım atmayız."