Olay, geçtiğimiz 26 Mayıs Pazar günü Kepez ilçesine bağlı Hüsnü Karakaş Mahallesi’nde meydana geldi. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameye göre, polis ekipleri M.Ş.T.’nin (47) evinde uyuşturucu madde depoladığı ve sattığı yönünde bilgi edindi. Şüphelinin evinde ve iş yerinde yapılan aramada ise toplam 13 kilo metamfetamin maddesi ele geçirilirken, olayla ilgili 6 çocuk babası M.Ş.T. ve eşi N.T. (36) gözaltına alındı. M.Ş.T. ifadesinde uyuşturucunun kendisine tesadüfen geçtiğini ve Iraklı bir kişiden getirildiğini ifade ederken, eşi N.T. ise susma hakkını kullandı.

Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Olayla ilgili ilk duruşma görüldü. Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar M.Ş.T., eşi N.T. ve taraf avukatları katıldı.

“Uyuşturucu madde kullanmam, eşim de kullanmaz”

Sanık N.T. savunmasında, “Ben pazara gitmiştim eve geldim, banyoya giriyordum abdest alacaktım. Temizlik yaparken poşeti gördüm. Elime aldım, eşime gösterecektim. Poşetin içerisinde ne olduğunu bilmiyordum. Kocama, poşetin içerisinde ne olduğunu soracaktım. Kocamla polisler arasında geçen konuşmaları duymadım. Ben uyuşturucu madde kullanmam, eşimde kullanmaz” dedi. Sanık avukatı ise müvekkilinin savunmasına katıldığını ifade etti.

“Iraklı arkadaşım getirdi”

Ardından duruşmada sanık M.Ş.T.’ye söz hakkı verildi. Uyuşturucu maddeleri evine Iraklı bir arkadaşının getirdiğini ileri süren M.Ş.T., “Adamın ismini biliyorum, soy ismini bilmiyorum. Telefon numarasını ise polislere söyledim. Kendi telefonumda numarası kayıtlıdır. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Plastik malzemesi olarak 1 koli getirdi, kolinin ağzı açıktı. Ben poşetleri ve koliyi ellemedim. Arkadaşım bana Irak’a geri gideceğini ve koliyi benden alacağını söyledi. Kendisi Irak vatandaşıdır. Cep telefon numarasını polislere vermiştim ama yazmamışlar. Cep telefonuma el konulmamıştır, evdedir. Mahkemenize telefonumu teslim edeceğim. Polisler eve geldiğinde bana, ‘bu poşetlere ne var biliyor musun’ dediler. Bende, ‘hayır’ dedim. Bu haliyle suçlamaları kabul etmiyorum. O tarihte tuhafiye dükkanı işletiyordum. Uyuşturucu madde ticareti yapmam, hatta kullanmam” dedi. Sanık N.T.’nin avukatı müvekkilinin kızı K.T.’nin (20) şahit olduğunu ifade ederek, duruşmada dinlenmesini talep etti. Savunma tanığı olarak K.T. huzura alındı.

“Bu uyuşturucuyu bizim eve kim getirdi bilmiyorum”

Olay günü polislerin eve geldiğinde kendisinin de evde olduğunu söyleyen K.T., “Annem evde temizlik yapacaktı, kapı çaldı ve polisler geldi. Babamı ve annemi kelepçelediler. 15 yaşındaki kardeşimi de kelepçelediler. Polisler, evin içinde odalara dağıldı. Annem polisler geldiğinde poşeti eline almıştı, polisler de poşeti görünce annemin elinden aldılar. Evde başka bir şey bulunmadı. Polisler, babamı odaya alıp konuştular. Aralarında geçen konuşmayı duymadım. Annemi de aynı şekilde başka bir odaya alıp konuştular. Annem ve babam uyuşturucu kullanmazlar. Bu uyuşturucuyu bizim eve kim getirdi bilmiyorum” ifadelerini kullandı. İddia makamı ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

“Yok edebilirdim”

Söz alan sanık N.T., “Ben bu çay poşetinin içerisinde uyuşturucu olduğunu bilseydim, polisler kapıyı çaldığında rahatlıkla banyoya ya da tuvalete atıp, yok edebilirdim” dedi.

Mahkeme heyeti ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.