“Yatsı ezanı öncesindeki saladan, ezan sonrası yapılan dua, getirilen tekbir ve salavat uygulamasından dolayı Diyanet İşleri Başkanlığımız yetkililerine, bunu ifa eden değerli meslektaşlarımıza teşekkürü bir borç bilir, görevlerinde üstün başarılar dileriz.

Yüce Türk Milleti olarak Covit-19 salgını sebebiyle zor bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde birliğe, beraberliğe, dayanışma, kaynaşma ve yardımlaşmaya çok ihtiyacımız var.Bunun yanında moral, motivasyon için alkışa güzel sözlere ve bu sıkıntıdan bir an önce sağ salimen kurtulmamız için kainatın yegane sahibi Cenab-ı Allah'a münacaat, dua etmemiz gerekmektedir. İşte dua, tekbir ve salavatlarda bu manada yapılmaktadır. Dua yapıyoruz.  Mevlidi Şerif okumuyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı ve din görevlileri dua ile mevlidi şerifi ayırt edecek kapasiteye çok fazlasıyla sahiptir, ehildir. Görevini bilir, onu layıkıyla zamanında ifa eder. Yüce Mevla’m dualarımızı kabul etsin. Cenab-I Allah ölmüşlerimize rahmet, hastalarımıza şifa versin.

Başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bu süreçte görev ifa edenlerin ALAYINA Mevla’m güç kuvvet versin. Mevla’m devletimize zeval vermesin. Milletimizin birliği, dirliği, istiklal ve istikbali, bekası daim olsun. Motivasyon için yapılan alkıştan, yatsı ezanı vaktinde yapılan duadan, tekbir ve salavattan asla rahatsızlık duymayacağız. Bu güzel uygulamadan rahatsızlık duyanlara da asla kulak asmayacağız. Bu güzel ve yerinde uygulamadan eski başbakan yardımcısı, milletvekili sayın Bülent Arınç bey rahatsız olmuş. Doğrusu dini duyguları pekiştiren sela okunmasını, devlete, millete, hastaları, sağlık çalışanlarına edilen duadan, getirilen tekbir ve salavatlardan sayın Bülent Arınc’ın rahatsızlık duyması, bunu bizzat ifade etmesi bizleri ziyadesiyle üzmüş, üzüntümüzün yanında neden rahatsızlık duyduğuna da hiç bir anlam vermiş değiliz. Ülkemiz genelinde sela, ezan, dua, tekbir ve salavatların toplamı ortalama olarak tahmini 5-7 Dakikada bitmektedir.

Ortalama 5 veya 7 dakika da biten bu sıkıntılı süreçte yapılan bu güzel uygulamadan hiç kimsenin rahatsızlık duymaması gerektiğini açık ve net bir şekilde üstüne basa basa ifade etmek isterim. Elbette her ne kadar sayın Arınç rahatsızlık duysa da teşkilatımız ve onun şerefli mensubu meslektaşlarımız doğruları, güzel olanları, kurumun talimatlarını yerine getirmeye devam edecektir. Rahatsız olanları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Sorumlu sendika Türk Diyanet Vakıf-Sen'in birer neferi, bir ırgatı olarak her şartta, her zaman teşkilatımızın, teşkilat mensubu meslektaşlarımızın sonuna kadar yanında olduğumuzu, dini ve milli meselelerin yegane savunuculuğunu yaptığımızı, yapacağımızı hatırlatır, saygı ve sevgilerimi sunarım.”