Haber - Burak ÖZTUNÇ
Alanya’nın sevilen isimlerinden Eczacı Murat Levent Koçak’ın yıllar önce kaleme aldığı ‘Alanyalıca Bir Yayla Göçü Hikayesi’ bu 23 Nisan’da oldukça paylaşıldı ve beğenildi.

İşte kimilerini duygulandıran, kimilerini de güldüren o yazı:

ÖZLENEN YILLAR-ALANYACA BİR YAYLA GÖÇÜ HİKAYESİ

Okulların kapanacağı son hafta başlardı heyecan.Halılar dürülür,dip bucak silinir süpürülür,perdeler sökülür yerine güneşe dayanıklı gumaştan gölgelikler dakılır.Bir hafta önceden sıraya yazılmak için aranır dere cipleri.Dereli Emin,Karaağaçlılı Amat Ağa,Aşık,Pala.Göçe gün alınır.Haşalar hazırlanır.İçine geyicekler,eve serilicekler yerleştirilir.Zetina dikiş makineleri mukavva gutusuna yecekler yerleştirilir.Muz sandıklarının ağzına iki parça tatta çakılır.Biri hafif gevşetilir.İçine tavuklar gatılır.Yol gatıkları hazıllanır.Gonu gomşuyla helalleşilir Allahaısmarladık denilir.En son Kur’an-ı Kerim ler omuzlara asılır ciplere dıklım dıkış binilir.

Enişdibi mezeliğinde geçmişlere fetiha okunur.Eşşekdayandırana vardığınızda ter götünüzden akmaktadır.Bekdeş çeşmesinin önündeki musluktan gana gana su içmesire hararet geçmez.Arabayı da ıcık serinletirsiniz.Guruçaya,garanıdereye vardığınızda efil efil serinlik gelmeye başlar.Yolluklar yenilir.Yolda bekleyen köylü çocuklarına S pasta,gurabiye dağıtılır.Çıkrık yokuşunu ağıp Dönmeyi gördüğünüzde tamam vardık hissine gapılırsınız.Gavaklısu’nun engebeli yollarında depesine haşa sarılı cip hacıyatmaz gibi sallanır.Senin cipin içinde için dışına çıkar.Muharın içinden geçerken kim var kim yok bir tanırsın.Bu arada evin babası iner bir hambal bakar.Öküzün Hüseen,Yirmiyedilinin Amat,Topal Enişte kim varısa gari.

Eve gelirler haşaları eve çekiler.Çocukarın eline acele su bidonları verilir.Doooru Hacıbekri’ye içme suyu doldurmaya.Hamitgaptanların evinin yanındaki bu su yedi evli gomşunun içme suyunu aldığı sudur.Buz gibi yayla suyu genizden aşşa indiğinde bedenin dinlenir.

Ta eve varır varmaz gomşularımızdan GÖÇAŞI gelir.Muhittin Ağaların Hayriye Deze,Berber Husnilerin Servet Amcanın hanımı Mübeyla Deze,Paşaların Ayşe Deze ve ta nicesi ellerile hazılladıkları yemekleri gönderiler.Gülüklü işgembe çorbası,sulu köy tavuğu,tavuklu pilav,gaşık helvası afiyetle cümbür cemaat yenir.Haşalar açılır,ev zaten bir hafta evvelden temizlenmiş çardağın tattaları tellenmiştir.Sergiler serilir.Tavıklar kümese gatılır.Aşam yorgunluktan erkenden yatılır.

Sabah muharı görmenin heyecanıyla erkenden galkılır.Evden çıkılır başkatipin evine varasıya rampa.Yokuşun başında Gaptanın İbraam amcanın yokardan getirdiği suyun musluğu kıh kıh edip hava yaptıksıra bilmeden yanından geçenler gorkar.Muhara vardığını galeyçi dayının çencere sesinden anlarsın.Avaraının gavesinde gumarçılar sabahtan görünmezler.Emme gavenin altında hareket vardır.Garöözün Hasan Ağa oğlu İbramıla Irakı satmaya başlamıştır.Yanında Garaaaşlılı terzi tıkgıdı tıkgıdı makinede şalvar diker.Ve Bakkal Münir Dayı.Fıstıkları fırın namarinasına serip gavırtmış duzlamış keslere gatmış,1 liradan satıyor.Acık gazıkçaydı emme dadı ta damağımda.Münir Dayının abdest ibriği her zamanki yerinde kapının solundadır.Sıhhiye çantası da muz sandığının içinde. Garşısındaki çardağın üstünde Pelitoğullarından Berber emmi traşa başlamış sakal köpürdüyor,gaveden sıcak su almış.Fırında gamalı bir tarafdan galeyleyor bi yandan pide dınnaklayor.

Güler Amat,İzmilli çardakta yatmış uyuyorlar.Meydan çardağında orta yaşlılar Adalet Partisi,Halk Partisi yarıştırıyorlar.Tuvaletin üstündeki çardakta genç oğlanlar atom atıp,gız kovalayan atıyorlar.Yokarı Fırında asker ekmek çıkarıyor.

Orta gavenin altındaki sıralı dükkanların başında ÇİLAMAT DAYI var.Ne eyi adamıdı.Bakkalında dereden sebzeler yayla badılcanı,fındık ergen satardı.Az ötede ŞERFİLERİN MUSTAFENDİ DAYI’nın bakkalı vardı.Dayı çocukları çok severdi emme ne zaman pallayacağı belli olmazdı gorkardık.Icık ötede damadı Canlının Yılmaz ıla oğlu Burhan tüp satardı.Akşam gazeteler Canlıya gelirdi.Eveli abonelere ayrılırdı.Belediye reisi İzzet Azakoğlu maşallah 8 gazete alırdı.Hürriyet,Milliyet,Tercüman,Son Havadis,Saklambaç,Kelebek….Berber Emin çok neşelidir.Kendi keldi rahmetlinin.Yanındaki ayakkabıcı BODUROĞLU DAYI ile dükkanı tahtalar bölerdi.Dayı uyukladığında goca ergen teyneğini tattaya pekittiğinde tingede düşerdi dayı.

Dükkenlerin üstündeki gaveden sap dakılmış 12 kilolu zeyinyağı tenekisinin boşu ve akdonuyla KÖR SALİH iner dokuz oluğa.Tenekeleri dokuz olukta doldurur,başından aşşa boca eder.Sona da ekler:Gısa günde en az on kere çimerim.Caminin yanlarında cami cemaatinden Hacelinin Şavkı DAYI,Gaptanın Kerim Emmi,Tuluğun Hafız,Uykucu Hoca,Terzi Yaşar,Uriştinin Kazım Ağa,Gayabaşından Ciğercinin Nuri Ağa (Emmim),Hulisinin Kerim Ağa,Lütfi Gale,Reisoğlu Nazmi hepsi ordalar.Yanındaa çardaktaTuluğun Yaşar Löküs tamir ediyor.

Ekizin gavesinde kömürde gave bişiyor.Dayım Nüfusçu Doğan,Berberoğlu Muhammet orda.Babam Gancabaşın Hüseen Goçak; İzzet Beyle ,Uzun Amatıla parti lafı ediyor.İğli dayı gene dişini çıkarmış ağzından sabı gibi.Gene adımı bilemedi gene Faruk diyor bana.Gatırcının Şavkının gurt köpeği su içiyor.Dereden arı BIYIKLI eşeğine çalı yüklemiş geliyor.Nasıl tanırdı Garagözün Hasan ağanın köpeği Tayfun ,Bıyıklıyı.Köpek bebeken çardaktan mı atmış neymiş,her geçtiğinde bi havlar.

Tuluğun Hafız ezanı okudu.Nazara geldiğinden arada bir dutukluk yapardı amma o ne ses Allahım bayılırdık.Namazlar gılındı.Şifanın Nevzat Efendi çocuklara hediyeler verdi,dışarıda bide dağıttı.

Garazor Dayı ata nal çakıyor,oğlu Süleyman Körük çekip ocağı harlayor.Garazorun gavesinde ağalar gumar oynayor kafa çekiyor.Dokuz oluğun önüne yatırılmış buza dönmüş garpuzlar çatladı çatlacak.Bi garpız bi ırakı.Emmim Necati Dayı alem adam.Kağat oynarken yanındakıları gırıp geçiriyor gülmekten.Masaya odun ataşında gızarmış pateti yoğurtlaması geliyor.Hacadılların ordan eş guvatına bi gamyon gornası geliyor havalı.Deli Bahri Emmi yıkıyor ortalığı.

Öğlenciler eve dağılıyor.Ekmekçiler sokağı Hacı Latıf,Erdoğan Turgut,Tevfik Hoca yemeğe gediyollar.Gederken Yusuf Mustafendinin Ergen ağaçlarına nazar etmeden geçmeyollar.

Fırının altındaki gasaphanede Çil Amadın oğlu,Gobitenin Hakkı davarları kesip asıyorlar.Giritli Hasan onların yanında.Ciğerler böbrekler fırıncının ekmek tavasına atılıp bişiriliyor.İnciği,döşü,boşu,boyun ufrası her yanı birilerine evelden sözlü.Hamballar evlere et,ekmek dağıtıyor.Cıngıldaklar eş guvatına ötüyoru.

Güneş aşşa doğru eğildiğinde bir bir dere dolmuşları gelmeye başlar.Alanya’dan ısmarıçlar gelir,gaste gelir.Ev eksikleri alınır evlere dönülür.Bütün su başları gızlı oğlanlı gençlerle doludur.Hacıbekri,Berberler,Aynalı Muhar,Küççük Muharbaşı sıra sıra su bidonları…Gün battı mı löküsler yakılır.En erken de gayabaşında Hatipoğlu Nazmi yakar.Sıra sıra löküsleri asar çardağın ucuna.Yemeğin ardından başlar yediatmış beşi,barabellisi sıkılır havaya.Ertesi gün boş gavanlar toplanıcaktır.

İşte böylesine özlenesi yıllardı o yıllar.İsimlerini saydığım kişilerin çoğu hakkın rahmetine kavuştular.Çok özlüyorum hepsini,çok özlüyorum o yılları.Allah ölenlere rahmet geride kalanlarına sağlıklar versin.Bu yazıyı 23 Nisan 2013 günü evladıma ve evlatlarımıza babalarının çocukluk yıllarından bir kesit olsun diye kaleme aldım.Kusurumuz olmuşsa eksiklerimizle birlikte affola.