“Hocam nasılsınız, iyi misiniz? Hal hatır soruyor “Hocam bir ihtiyacınız var mı?”  o anki teklif duygularını ifade edilemeyecek sonsuz bir güç kazandırıyor yaşam sevinci veriyor ve diyorum ki iyi ki öğretmenim…

Yâd ettiğim değerli Öğrencilerim Büyük iş adamı Şükrü ÖMER Bey’e Mardin Eğitim-Bir-Sen Başkanı Memur sen İl Temsilcisi Eyüp DEĞER Bey’e ve yüzlerce öğrencime sadakat, bağlılıkları hissettirdikleri güzelliklerine teşekkür ediyorum… İyi ki varsınız…

Vefa üzerinde kısa bir sohbete dalmak istiyorum…

Vefa karakter anlayışı farklı diye düşünüyorum. Vefa özünde sevgi, şefkat, samimiyet, bağlılıktır… 

Vefanın derinliklerinde tüm güzellikler barınır. Vefa bir değerdir insanı birbirine sıcak ve daha yakın hissettiren mutlu duygudur… Allah rızasını kazanmak ister vefalı…

Hz. Mevlana vefa üzerinde bilgeliğini ne güzel özetliyor.

“Dostlarını daima vefa ile hatırla can!/ Arayan sen ol, bulan sen ;/ Tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen./ Kula vefası olmayanın Hakk’a vefası olmaz!” (Mevlana)

“Yaşam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir.” (Mevlana)

Vefa, sevgi menfaatsiz gerçek dostlar sadece Allah rızasını kazanmak ister. Sağlam temeller üzerinde kurulu dostluklar sert rüzgârlar eser ama asla sarsılmaz yıkıp parçalanmaz özünde vefasıdır koruyan… Değer bilen kendine saygısı altın, asaleti gümüştür güzel insanların özüdür, karakteridir vefa… 

Vefasızlığa hiç değinmeyeceğim ve değinmek istemiyorum çünkü nankörlüktür, nankörlük kötü bir duygudur o duygu bir hastalıktır. Vefa etrafına verdiği güzelliklerinden ötürü ruhen huzurludur, mutludur etrafa saçtığı mutluluktan ötürü mutludur mutluluğunu her daim paylaşmak ister…

Vefalı beklentisi olmayan asla bir çıkar gözetmeyen asil insanın kişiliğidir. Vefa iyilik meşalısı her daim güzelliklerle anılmak, sevilmek ister unutulmamak adına hissettirir.

Peki ya sonra... Okuduğumuz o kadar cümle, doğru sözü hayat içerisinde yaşayamıyorsa binlerce KİTABIN hamallığını yapmak niye?

Vefanın sadakati altın ve gümüşten daha değerli olduğunu insanoğlu kötü tecrübeler yaşadıktan sonra anca anlıyor… İşte bir hayat yaşayış sonrası adanmışlığın hikâyesi:

"Yaşlı adam eşi öldükten sonra gözlüğünü takmaktan vazgeçmiş.

 Nedenini soranlara da şöyle yanıt vermiş;

Ondan sonra hayatta bakmaya değer bir şey kalmadı. Söylem sözü ne kadar sevgi yüklü ve derin vefa söylemi olmuştur…

Hayat şunu öğretti ki; Hayatta ahde vefa herkes birini bulur ama birbirini bulmak çok az insana nasip olur…

Selim Uçar(Emekli öğretmen)