Sokağa çıkma yasağının erken süreçte açıklanmış olması bu hafta halkın önceden tedbirli davranmasına ve hafta sonu evde kalma psikolojisine kendini hazırlamasına vesile olmuştur. Her şeye rağmen işini son dakikaya bırakanlar çıkmaz ise daha verimli netice alınacağı kesindir...

Tedbiri kesin netice verici gibi görmek doğru değildir ama tedbir hiç bir zaman elden bırakılmamalı evden de uzak tutulmamalıdır. Hafta sonlarında sokağa çıkma yasağı uygulamasına virüslerin  tatilde yayılma gösterdiği anlamını yüklemek mantıksızlıktır...

Dünya çapında olduğu gibi ülkemizde de hızlı yayılması halkı ve yöneticileri güç şartlarla karşılaştırmış alınacak tedbirlerde siyaset mekanizmasına zor anlar yaşatmaktadır...

Siyasi partilerin propaganda yarışları yanında iktidarın merkeziyetçi anlayışı kurumlar arası iletişimi güç duruma taşımış cumhur ittifakı ile millet ittifakı ayırmasını Ankara, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanları üzerinden yeni bir politik atmosfere kaydırmaktadır. Bazı belediyelerin yardım hesaplarının müfettişlerce denetlenmesi yerine bloke edilmesi de toplumda kafa karıştıran farklı bir konudur. Belediyeler her daim bağış kabul edebilen kuruluşlardır...

Koronavirüs rüzgarı öyle esinti sergilemektedir ki işini, aşını kaybeden binlerce vatandaşı yokluk ve sefalet mahkûmiyetine sürüklemiştir. Turizm sezonunun en başında kışın rehaveti ardından nefes almayı bekleyen her türlü küçük esnaf yanında tarım ve hayvancılık sektörünü de aynı ölçekte vurmuştur...

Tedbir paketleri elbette önemlidir ama uç noktalardaki en az ve yevmiyeli kesimin istifadesine erişme imkanı zayıftır...

Kanımca en verimli tedbir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca uygulamaya koyulan borç defterlerinin hayırseverlerce satın  alınması önerisinin yaygınlaşmasıdır. Bu tavır ve buluş her kesim için alkışı hak eden bir düşünce ve uygulamadır!..

Çok güçlü mücadele gerektiren küresel salgın sürecinde ayak oyunu ve politik çıkar algılarının hesabı mutlaka sorulur. Devlet adamlılığı ve politikacıları böyle ortamlarda eylem ve söylemlerinden tanımak mümkündür...

Hep birlikte bilim insanlarının önerisi doğrultusunda alınan evde kal, sokağa çıkma vs. kurallarına uyarak kendimizi koruyamasak bile başkalarının zarar görmesinin, gençliğin yara almasının önüne geçmiş oluruz...

Tez elden, kurallara uyarak evde kalalım ve korona belasının bir an önce kendi mezrasına çekilmesine katkı yapalım. Seçim sürecinde rey peşinde koşanların evlere gelerek dağıtmayı başardıkları broşür ve hediyeler ile "maskesiz sokağa çıkmayın!.." talimatına rağmen ekran ve sosyal medya sayfalarının dışında görülmeyen maske dağıtıcılarını da aklımızda tutalım. Inşallah bir gün gelip de seçmen sıfatıyla öpülecek el ayak aramazlar...

Insan insana her daim muhtaç düşebilir. Bu günler de geçer. Yüce Mevlâ'm art niyetlilerden ve her türlü hastalıklardan masum insanoğlunu korusun...

Gün dayanışma, kaynaşma,  birlik günüdür. Kendin ve geleceğin için evde kal Türkiye!..