Kadına yönelik bir sürü kararlar alınıyor, yasal düzenlemeler yapılıyor, kadın kotası konuluyor. Yani baştan ayrımı yapmışlar. Bütün bu düzenlemeler  yapılırken; toplum yararına diye mi yapılır yoksa kadınlar bu yasayla daha rahat eder biz onları düşünerek yapıyoruz diyerek mi yapılır?

Bir toplumu dizayn ederken; toplumun adaletli, ekonomik düzeyi refah içinde, bilimde-teknolojide diğer gelişmiş ülkelerle yarış halinde bir toplum için yasalar çıkarılmaz mı? Toplumun bunu başarması için öncelikle eğitimin; akılcı, bilimsel, soran sorgulayan bir sisteme oturması gerekmez mi?

Toplum demekle sadece erkekler mi toplumu oluşturuyor?

Tanrı o kadar adaletli davranmış ki, doğayı yaratırken sen erkeksin sen kadınsın dememiş. Sizi her canlıda çift yaratıyorum, sizler birbirinizi tamamlayıp hayatınızın ve neslinizin devamınızı sağlayın diye. Bunun için bütün canlıların üreyip ölümsüzleşmeleri için eril ve dişil oluşturdu.

Tanrıya (Allaha) bu kadar inanan insanlar aklınızı neden rafa kaldırdınız? Tanrının sana akıl diye verdiği şeyi kullanmayarak neden Tanrıyı inkar ediyorsun?

Tanrıya bu kadar inanan insan, neden insanları inançlarına göre yargılıyorsun da onları  Tanrı adına cezalandırıyorsun bu yetkiyi sana kim verdi?

Toplum insanlardan oluşur (kadın, erkek, çocuk) bunların bir ayağı bozuk olursa toplum bozuk olur ve çöker. En önemli eğitim çocuk yaşta veriliyor ve o çocuk aldığı eğitimle toplumda başarılı insana dönüşüyor.

Hastanede bir olaya tanık olmuş bacım anlattı;  " hastane asansöründe bir kadına ve yanında bir çocuğa rastladık. Çocuk diyor ki -anne sıfıra basmanız lazım çıkmamız için. Kadın hastaneden dışarı çıkamıyor, çünkü sıfırı bilmiyor. Okuma yazması yok. Bodrum kata iniyor, koridorda kayboluyor. Ben ona yardımcı oldum."

Bu kadını cahil koyup okutma, yasa çıkart oniki yaşında da evlendir sonra. Sonrası anne çocuğa nasıl örnek olup eğitim verecek.

Oniki yaşında bir çocuğun evlenmesi için yasa çıkartıyorsun; o imza atmaya yetkisi olmayan, henüz reşit olmamış bir çocuk. Neden çünkü henüz gelişimini tamamlamamış. Ne zaman gelişimini tamamlar onsekiz yaşına geldiğinde. Yasada böyle. Hiç bir kurum ve kuruluşta imza atamaz. Onsekiz yaşına geldiğinde gelişimini tamamlayan birisine daha çocukken neden evlenme izni veriyorsun, onun yerine kim imza atacak?

Yani sadece erkekler karar alır, erkekler toplumu belirler, yetki ve karar erkelerdedir. Bu Tanrıyı (Allahı) inkar etmektir. Tanrının yarattığını yok saymaktır.

Çocuğu ve kadını yok sayan, sadece erkek egemen olan bir dünya olamaz. Öyle ülkeler, karanlıktan ve zulümden kurtulamaz. Örneği önümüzde ortadoğu ülkelerine bir bakın ne haldeler. Savaş, sömürü, acı her türlü kötülük orada.

Bizi de ortadoğu ülkesi yapmaya çalışıyorlar. Cahil, eğitimsiz, kadının cariye olarak görüldüğü. Ardından onların yaşadığı cehennem.

YOLUMUZ ATATÜRK YOLU: EŞİT, ADİL, BİLİMSEL, AKILCI.

YOLUMUZ ATATÜRK YOLU: ORTADOĞU ÜLKELERİNE ÖRNEK OLAN, ONLARI DA BU BATAKLIKTAN ,ÇIKARTACAK OLAN.