Bugün çok değer verdiğim bir arkadaşım bana kahve içmeye geldi. Hava da çok güzeldi balkonda çok güzel bir sohbetle kahvelerimizi içtik.

Arkadaşım bir öğretmen ama ona sadece öğretmen diyemiyorum, çünkü onun o kadar güzel bir yüreği var ki öğrencileri ile tam bir arkadaş. Kendisi bir köy okulunda çalışıyor ve çok da güzel sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiriyor. Bence kendisi kanatsız bir melek.

Sohbetimiz yine bu projelerden bahsediyordu, sonra bana eski bir öğrencisinden bahsetti ve öğrencisini anlatmaya başladı.

Ben yıllarca Anadolu'daki huzurlu bir şehirde öğretmenlik yaptım. Biliyorsun ben de o şehirliyim ve yıllarca kendi memleketimde çalıştım. Üç yıldır da burada çalışıyorum. Geçenlerde bana bir mesaj geldi

"Öğretmenim ben sizin eski bir öğrencinizim, bana telefon numaranızı verebilir misiniz?" Ben dolandırıcı olabilir diye önce tereddüt ettim. Ona hangi okuldan ve hangi tarihlerde olduğunu sordum. O da bana mesajdan daha da detaylı bilgi verdi. Ben de ona telefon numaramı verdim. Sonra bana mesaj gönderdi, bak sana okuyorum mesajını.

Ben de bu melek öğretmene mutlaka teşekkür edecektir diye düşündüm.

Okumaya başladı " sevgili öğretmenim ben ortaokula giderken saçlarımı renkli renkli boyardım. Öğretmenlerim benim diğer arkadaşlarla arkadaşlık etmemi istemezdi, arkadaşlarımın aileleriyle konuşup benimle konuşmamaları konusunda onları uyarıyorlar ve beni yalnız bırakıyorlardı. Diğer öğretmenler de bana soruyorlardı "neden böyle davranıyorsun?" Ben anlatmaya başlayınca bana kızıp " kimbilir sen ne yaramazlık yapıyorsundur" diye kızıyorlardı.

Ama siz öğretmenim bana geldiniz ve dediniz ki " yavrum sen kime öfkelisin, içindeki sıkıntı nedir? Eğer benimle konuşamazsan mutlaka sana yakın olan birisiyle konuş, senin içinde bir öfke var."

Evet öğretmenim siz halkıydınız ve benimle böyle sıcak, samimi konuşan ilk kişiydiniz. Ben sizden sonra düşündüm ve birisiyle konuştum ve herşeyi ona anlattım.

Benim övey annem vardı ve bana şiddet uyguluyordu, bir de övey annemin erkek kardeşi vardı ve bana cinsel tacizde bulunuyordu. Övey annem bildiği halde sesini hiç çıkarmazdı. Beni senin annen öldü, söylersen baban da ölür diye kokutuyorlardı. Ben de içimdeki öfke ve korkuyla saçlarımla oynar, onları rengarenk boyardım. Sevgili öğretmenim sizin bana o konuşmanız, o sıcaklığınız benim teyzeme herşeyi anlatmama vesile oldu ve hayatım değişti. Teyzem hemen beni başka bir şehre ve okula gönderdi, ben de derslerime çok iyi çalıştım ve üniversiteye giderek mezun oldum. İyi bir işim var ve evlendim, harika bir eşim var.

Öğretmenim; eşim hiç bir şeyi bilmiyor, eğer size telefonla mesaj göndermeseydim başka türlü size teşekkür edemezdim. Çok teşekkür ederim; benimle konuşarak, hayatımı değiştirip, yeni bir hayata başlamama vesile olduğunuz için."

Benim güzel, melek arkadaşım çok mutluydu. Eski bir öğrencisi onu bulmuş ve hayatını değiştirip, güzel bir iş ve mutlu bir yuva kurduğu için teşekkür etmişti.

Bence mesleğini insanlık adına yapan her meslek sahibi; önce gözlemleyecek, dinleyecek ve anlayacak. Problemi, sorunu ya da ne derdi varsa; kişi de kendi gerçeğini anlayacak ve Kendisi için mücadele edecek.

İşin sırrı burada mı saklı acaba?