Avustralya’da kuraklık hüküm sürerken pek çok bölgede de günlerdir orman yangınları devam ediyor. Ülkede şimdi de sel felaketi yaşanıyor. Bugüne kadar Konya’nın iki katı arazi içerisinde barındırdığı vahşi yaşamla beraber yandı, yok oldu. Onlarca insan yaşamını yitirdi, binlerce insan evsiz kaldı.

Ülke yangın felaketiyle cebelleşirken hükümet, kuraklığın sebebini ve çözümünü şıp diye buluverdi.

Sebep; sayıları on bini bulan ve çok su tüketen yabani develer, çözüm ise yabani develerin itlafı.

Develer çok su içiyorlar. Kuraklığa sebep oluyorlar. Allah Allah…

Aklı evvel zevat, ilginç ve barbarca bir karar alarak on bin yabani devenin “çok su içtikleri” gerekçesiyle itlaf edilmelerine karar verdi. Hükümet, develerin kesilerek fakir Afrika ülkelerine gönderilmesi tekliflerine de kulak asmadı. Kararı da hemen uygulamaya koydular ve ilk etapta beş bin civarında deveyi vurarak öldürdüler.

Gerçi bu Avustralya hükümetinin ilk yabani hayat katliamı değil. Sicilleri bayağı bozuk. Avustralya hükümeti 2015 yılında aldığı kararla, 2020 yılına kadar iki milyon kedinin itlafı ile ilgili bir süreç başlattığını duyurdu. Yine 2017 yılında Kakadu Doğal Parkı'nda yirmi dört günlük bir süreçte altı bin yabani at, bufalo ve eşek, helikopterlerden açılan ateşle öldürüldü.

Bergama’da, Doğu Karadeniz’de, Kazdağları’nda ortaya çıkan,Üçüncü köprü, yeni havalimanı, Kanal İstanbul “doğayı katledecek, doğal yaşamı yok edecek” diye yaygara kopartan, sahte gözyaşları döken dış odaklı yapıların yerli uzantıları, doğaseverlerin, hayvansever örgütlerin, çevreci örgütlerin neden gıkları dahi çıkmıyor?

Uluslararası çevreci örgütler neden ses çıkarmıyor? Bir Grenpeace vardı onlar niye karşı çıkmıyor? Mevzu bir İngiltere kolonisi olan Avustralya olunca durum değişiyor haliyle.

İki binin üzerinde otelin ve bir milyon iki yüz bin evin yüzme havuzunun olduğu Avustralya'da hükümet, “çok su içiyor” diye binlerce deveyi katlediyor.

Ülkede bin sekiz yüz civarında golf sahası var ve çimenlerin yeşil kalması için milyonlarca ton su kullananlar “çok su içiyor” diye binlerce deveyi katlediyor.

Gerekçeye bakın; “Ülkede kuraklık yaşanıyor, develer çok su tüketiyor.” Tövbe estağfirullah tövbe.

Allahu Teala Hud Suresi, 64. Ayetinde mealen "Ey kavmim, size işte bir ayet olarak Allah'ın devesi; onu serbest bırakın, Allah'ın arzında yesin. Ona kötülük (vermek) niyetiyle dokunmayın. Yoksa sizi yakın bir azap sarıverir." buyurmaktadır.

Çok su içtikleri gerekçesi ile binlerce deveyi katleden Avustralya yüz yılda bir görülen bir felaketle karşı karşıya kaldı.

Felaketin sebebi ise bitecek dedikleri su. Yani sel felaketi.

Susuz kalma korkusu ile binlerce hayvanı vahşice katleden Avustralya halkı, kanımca Allah'ın gazabına uğradı. Adeta develerin intikamının alındığı ülke, korktukları su yüzünden yüzyılda bir görülen sel felaketi ile karşı karşıya kaldı...

Yüz yılın en büyük sel felaketi…

İlâhi adalet bu olsa gerek. Alın size su!

Suyunuzda boğulun…