Malum, insanlarımızı evlerinde kalmaya zor ikna ediyoruz. Virüs var, salgın var, herkes risk grubunda, kendini düşünmüyorsan aileni düşün sevdiklerini düşün dışarı çıkma deniyor. Dinleyen kim?

     Bizim insanımız yıllardır alışkanlık haline getirmiş. Havayı güzel bulduğunda bir de hafta sonuysa ailecek kendilerini dışarı atar. Salgın malgın vız gelir tırıs gider.

     Vatandaşlarımızı evde tutmakta zorlanacağımızı tahmin eden İçişleri Bakanlığı, geçtiğimiz hafta sonu Bilim Kurulu’nun tavsiyesiyle çok doğru bir karar alarak hafta sonu için 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta sokağa çıkma yasağı ilan etti. Alınan karar ise yasağın başlamasına iki saat kala ilan edildi.

     Sokağa çıkma yasağının başlayacağını duyanlar marketlere, fırınlara akın etti. Ortalık ana baba gününe döndü. İzolasyonmuş, tedbirmiş, sosyal mesafeymiş hak getire.

     Aç gözlüler bunca çabayı iki saatte alt üst ettiler.

     Yamyam misali fırına koş, kıtlıkta kalacakmış gibi istif et! Allah gözünüzü doyursun.

     Pazartesi günü sosyal medyada çöpe atılan ekmeklerin, yiyeceklerin fotoğraflarını görünce kızgınlığımız bir kat daha arttı.

     Şimdi ben bunu yapanlara ne diyeyim?

     -Yuh size sanki kıtlıkta kalacaklar!

     -Lan oğlum iki gün ekmek yemesen ölür müsün? Yazıklar olsun!

     -Allah sizin koronanızı versin!

     Sokağa çıkma yasağı ne kadar doğru bir karar ise bunu açıklamanın zamanlaması da bir o kadar yanlıştı.

     İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hatayı kabullenip istifasını sundu. Gerçi Cumhurbaşkanı bu istifayı kabul etmedi. Etmemekle de çok iyi etti o ayrı bir mesele.

     Bu hafta sonu yine sokağa çıkma yasağı var. Aynı manzaralar ile karşılaşmamız mümkün değil çünkü sayın Cumhurbaşkanı yasağı pazartesi gününden ilan etti. Olması gereken işte buydu. Önceden bilgilendireceksin ki vatandaş da gerekli tedbirini alsın, tedarikini sağlasın.