Yapay siyaset politika gündemiyle meşgul edilince dikey idealler meydanı terk edip gidiyor. Toplumsal korku, bireysel çıkar ülkülerin derinliğini ve zirvesini unutturuyor. Gönül, aklı sevdaya yönlendiriyor. Sevda, karşılıksız aşk çamuruna batırıyor.  Sevdikleriniz sizi, (ne kadar!) seviyor, emin değilsiniz. Endişeye de gerek yoktur. Kutsiyet bir değerdir sevda için…

Tencere, politik yaşamın önemli aktörlerin başında gelmektedir. Liberal politikalar bunun üzerine inşa edilmiştir. Rey kaygısı tencereye dayalıdır. Her evin mutfağı günlük hayatın, sosyal yaşamın vazgeçilmezidir. Seçimle işbaşına gelenleri kaybettirme korkusu sarar, ürküntüsü zıp zıp zıplatır, tehdit altında tutar. Demokles’in kılıcı ne kadar keskindir!..

Eski yunan felsefesinden “Demokles’in kılıcı”; demokrasinin kılıcı diye bilinir; idarecinin adalet noktasında durması gereken hassasiyeti ifade eder. Kralın tepesinde kıl ile asılı kılıç, yanlışı anında tepesine düşecektir. Bu kaygı krala korku sarmakta; adaletine güven vermektedir. Ekonominin durumunu ifade eden “tencere mantığı” da aynı hazzı yüklemektedir….

İdarecilikte güç sarhoşluğu genelde iyi netice vermez. Tarih; “emirler, krallar, demokratlar idealistler vs. çöplüğü ile dopdoludur. Kimileri unutulmuş gitmişler; kimileri zaman zaman iyilik ve adaletleriyle gündemdeki yerini korurlar. Her birey yaptığı ile yaşar…

Aktif politikada da ekonomi gündemdeki yerini doldurmakta, tencere saç ayağına oturtulmaktadır. İyi parti Genel Başkanı, Sn. Meral Akşener’in de gündemi iktisattır: “Biz sahte gündemlerle değil, milletimizin ekonomisiyle ilgileneceğiz.. Çarşı-pazardaki fiyatlarla, mutfaktaki yangınla ilgileneceğiz.. Çünkü en önemli beka sorunu, vatandaşımızın ekonomik sorunudur.." sözleriyle tencere uyarısında bulunmaktadır…

Siyasi partiler vasıtasıyla “terör” kavramını halk üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi tutmak, halkı idari kılıçla tehdittir. Terör ve terörizmle mücadele devletin temel vazifesidir.  Halkın gündeminde geçim vardır. Hadis:  “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir!..”

Büyük güç ve kudret daha büyük sorumluluk getirir. Yöneticiler; Adalet kılıcını, tencere gıcırtısını, kuru fasulye lakırtısını vicdanında; güven ve huzuru da sokakta görebilmeli, hissetmeli, hissettirebilmelidir.

Değilse; “Tencerenin düşüremeyeceği hükümet yoktur!..(S.Demirel)”