Bazı illerde Suriyeli nüfusunun yerli nüfusu aştığı gazetelerde yer almaktadır. Bu durumun demografik yapıyı, nüfus dağılımını tehdit ettiği açıklanmaktadır. Bir devletin devlet politikası uzun yıllar sonrasına göre planlanmaz ise söz konusu planı başka itilaf ülkeler yapmaya özen gösterir. Müttefikler varken itilaflara sıra da gelmez. Anadolu’nun her tarafı düşman kaynıyor. Batılı ülkeler bu konuda kurnazca, ikiyüzlü davranırlar…

Bütün iç isyanlar başlarken istilacı ülkeler ülkenin toprak bütünlüğüne saygıyla işe başlıyorlar ama sonuçta yaptırdıkları anayasalar ülkeyi bölüyor: Irak savaşı sonrası Irak! Şimdi de Suriye’nin toprak bütünlüğü dillerden düşmüyor ama en az üç parçalı Suriye masada görüşülüyor gibi… Türkiye sınırında “güvenli bölge” diğer sahada ise ABD, Rusya hâkimiyeti…

Suriye’de haritanın değişmesi ve Büyük Ortadoğu Projesi uygulamasının Türkiye’ye yansımasını uzmanların hesap ettiklerini zannediyorum. Türkiye’nin güvenlik endişesinin altında da elbette beka meselesi yer almaktadır. ABD’nin PKK/YPG’ye silah yardımını ve güvenilir müttefik ilan etmesini anlamak gerekir…

Gelinen son noktada Fırat’ın doğusu-Batısı gündemdedir. PKK/YPG’yi temizlemek için Türk Devleti kararlıdır. Ama savaş; “masa başı ticaret savaşı” niteliği kazanmaktadır. Masadakiler Oslo veya Astana süreçlerinde nasıl karar alabiliyorlarsa savaş teknikleri de bu doğrultuda seyretmektedir. Birisinden kara harekâtı, diğerinden de hava harekâtı için izin gerekmektedir…

“Diplomasi” kavramı her geçen gün önemini arttırmaktadır. Savaşın hedefinde daima “barış, huzur, güvenlik” konuları başı çekmektedir. Ganimet, tarihte savaş sonrası ele geçerken diploması savaşlarında önceden paylaşıldığı anlaşılmaktadır. Enerji savaşlarında bile ganimet savaş bitimi elde edilmekteydi. Suriye ticaret savaşı hem silah satışlarını hızlandırmakta, hem de harita üzerinden paylaşımla düşecek pay önceden hesaplanmaktadır.

Türkiye’nin güvenliğini hiçe sayan ABD Suriye sınırımızın karşısında yeni devletçikler kurulmasını ve Türkiye’yi tehdit etmesini arzu etmektedir. Ama Türk Ordusu IŞİD’e karşı verdiği temizlik mücadelesini Fırat’ın doğu ve Batısında da sürdürecek ve güvenli bölge sathıyla ülke güvenliğini garanti edecektir. ”Güvenli Bölge” şartlarında diplomasi iyi işlemelidir!

Suriye savaş sonrasında üç renkli harita ile tanışacak, buna göre anayasası yaptırılacak; Irak gibi üç farklı kanton, yerel yönetim bileşkesiyle Birleşik Suriye  gündemdeki yerini koruyacaktır ama Türkiye’deki Suriyeli mülteciler, sığınmacılar ülkelerine dönecekler mi?..