Hepimiz, mutlaka çanta taşımışızdır. İçindekileri elbette unuttuk ama genellikle okul çantasıdır ve içinde kitap, defter, kalem, silgi gibi okul ihtiyaçlarını kapsayan şeyler bulunurdu. Bu çanta tabii ki farklı bir çanta ve “şu çanta var ya şu çanta derken İyi Parti Genel Başkanı, Sn. Meral Akşener, Türkiye’nin beka meselesini çantaya sığdırmış gibiydi ve merak konusu olmuştu…

Şu çantada neler olabilir, neler bu çantaya sığabilirdi diye düşünmedim, tereddüt etmedim değil; ancak, politik bir çantada büyük davaların hıfzı mümkündü. Çünkü fikirler nokta emsali büyük işleri vizyona yerleştirip küçük projelerle izah edilebilirdi. Söz konusu çantanın sıradan olmaması, rahmetli Adnan Menderes’ten Türkeş’e intikal eden hareketi içermesi önemliydi…

Anlaşılan o ki çantanın içinde Kaf dağının ötesindeki kızıl elma ülküsünden tutun da Bağımsız Milliyetçi Demokratik Türkiye davası yanında Türk Dünyası ile işbirliği, İslam ülkeleri ile ilişkiler nihayetinde dış dünyaya demokratik mücadele dengesinde güçlü Türkiye’yi tanıtmak ve Nizam-ı Alem idealine yol alma özelliğini de kapsayan bir özel çanta niteliği taşıyordu…

“Şu çanta var ya şu çanta.” Ben de bu çantayı merak ettim ve iyi Parti Gn. Bşk. Sn. Meral Akşener’in elinde çanta ile yaptığı konuşmayı bulmaya ve davanın aslını anlamaya çalıştım. Tabii ki ilginç ve dikkate değer buldum. Aslında bu çantanın ortaya çıkışı Cumhurbaşkanı ve Ak parti Gn. Bşk. Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın Sn. Akşener’i cezaevi ile tehdit ettiği yönündeki haberlere dikkat çekmek içinmiş. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ile düzenlediği ortak mitingde İyi Parti Genel Başkanı, Sn. Akşener, çantayı gösterdi ve…

“Bu çanta Yassıada’ya giderken rahmetli Menderes’in, Zincirbozan’a giderken rahmetli Demirel’in, rahmetli Ecevit’in elindeydi. Bu çanta Mamak’a giderken rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in elindeydi. Kadere bakın, bu çanta Pınarhisar’a giderken de Erdoğan’ın elindeydi. Pınarhisar’a giderken muktedirlere karşı boynunu eğmeyeceğini söyleyen Sayın Erdoğan, bu çantayı bugün benim elime verdi. Eğer hapsettirecekse, can baş üstüne. Buradan huzurlarınızda sesleniyorum. 1 Nisan’ı beklemeye gerek yok. Gel beni al da görelim bakalım. Ben bu çantayla Mamak’a gitmek isterim. Gerekirse ölüme giderim ölüme!...” Sözlerini sarf ettiği yazılı ve sosyal medyada yer almıştı…

Yeniçağ gazetesi daha sonra çantanın içindekileri açıklayan habere yer vermişti. “Sn. Akşener’in mitinginde gösterdiği çantanın içinde nelerin olduğu ortaya çıktı. Çantanın içinde beyaz bir yemeni, Türk bayrağı ve Kuran-ı Kerim olduğu görüldü. Çantanın içinde ayrıca iki adet elbise, seccade ve tespih de bulunuyor!..” diye yazmıştı. Sanırım İstanbul seçimleri ile ilgili gelişmeler de çantada idi çünkü: “Her şey çok güzel olacaktı !..”