Vatan Partisi Alanya İlçe Başkanı Evren Kurtoğlu, Lozan Antlaşması’nın 95.yıldönümü dolayısıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İlçe Başkanı Kurtoğlu’nun açıklaması şöyle;

 Lozan anlaşmasını, Atatürk’ü, İsmet İnönü’yü büyük milletimizin belleğinden silmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.

Milletimizin kurtuluşu ve devletimizin kuruluşunun tescil belgesi olan Lozan anlaşmasının 95. yıldönümünü yaşadığımız şu çalkantılı dönemde, hatırlanması zorunlu gerçekleri milletimizle paylaşmayı görev biliyoruz.

Birinci Dünya Savaşı’nın galipleri bu günün AB ülkeleri başta İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, ülkemizi bölüp parçalamak için Sevr Anlaşmasını dayatarak işgal ettiler. Şahlanan büyük milletimizin bağımsızlık tutkusu, bu zillet belgesini yırttı attı. Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarının önderliğinde verdiği kurtuluş savaşı ile emperyalist batının hiçbir zaman unutmadığı bir ders vererek, zafer kazandı. 24 Temmuz 1923 yılında Lozan’da yaptığı anlaşma ile zaferini taçlandırdı. Türk devletinin yurdunu ve sınırlarını, bütün Dünya’ya tescil ve ilan ettirdi. Lozan Barış Anlaşması’nı yapan heyetin başkanı, kurtuluş savaşımızın batı cephesi komutanı Sayın İsmet İnönü ve heyet arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.

Dünün Sevr dayatıcıları kem hayallerinde vazgeçmeyerek günümüzde yeni projelerle karşımıza cıktılar. ABD Lozan Barış Anlaşması sürecinde ayak oyunları ile tarafımıza imzalattığı Chester Anlaşması ile topraklarımızda imtiyazlar elde etme, demir yolu ulaşımımıza, yer altı ve yer üstü zenginliklerimize el koyma girişimi, Atatürk tarafından önlenmiş buna misilleme olarak ABD Lozan Anlaşması’nı tanımamış ve imzalamamıştır. ABD ve AB’nin ülkemize ve bölgemize dayattığı bizi bölme projeleri, geçmişte başaramadığı emellerinin rövanşı olarak tekrar ortaya sürülmüş gerçekleşmesi için ekonomik, siyasi, askeri her türlü araçla saldırıya geçmiştir.

Büyük Türk Milleti geçmişte olduğu gibi bu günde vatanımıza bölmeye yönelik, bu hayasız saldırılara göğüsleyip bölünmme projelerini yırtıp gene 24 Temmuz’da bugünkü emperyalist devletlerin taşeronu PKK ve FETÖ’yü 2015 ‘den itibaren hendeklere gömmüştür. Lozan’da tescil edilen yurdumuz sınırları Misak-i Milli sonsuza kadar Türk milletinin yurdu olarak kalacaktır

Günümüzde Türkiye, 24 Temmuz 2015’ten bu yana, Vatan Bütünlüğü için silahlı mücadele yürütüyor. Bu mücadelenin bir Vatan Savaşı olduğunu kabul etmeyen pek kalmadı. Bir zamanlar PKK/HDP, FETÖ’nün “Saray Savaşı” tezini seslendirenlerin büyük kısmı, zamanla vatan mücadelesi mevzisine geldiler. “Saray Savaşı”nda ısrar edenler ise ABD ve PKK’nın yanındaki kazığa bağlandılar. Artık açıkça düşman taraftalar ve düşmanın kazanması için çabalıyorlar. Yüklendikleri iş, askerin, polisin ve milletin moralini bozmak. Açıkça düşman propagandası yapıyorlar.

VATAN SAVAŞININ BAŞARISINA HİZMET EDEN SİYASET

Bu tarihsel dönemde bizim siyasetimize yol gösteren ilke, vatan savaşının başarısıdır.

Vatan Savaşının başarısına hizmet eden her siyaset ve uygulama doğrudur. Vatan savaşının başarısına zarar veren her siyaset ve uygulama ise, yanlıştır.

AKP iktidarına karşı siyasetimizi de Vatan Savaşında başarı ilkesi belirler. Devleti yöneten hükümeti, Vatan Savaşını başarıya ulaştıracak çizgide tutmak ve daha tutarlı daha kararlı uygulamalara yöneltmek, bugün vatan ve millet meselesidir. Bakınız, Türk Silahlı Kuvvetleri de tıpkı Vatan Partisi gibi, AKP Hükümetini Vatan Savaşı mevzisinde ilerlemeye zorluyor. Çünkü Vatan Savaşının zafere ulaşmasını istiyor.

MUHALEFETÇİLİK SAPLANTISININ ÇIKMAZI

Bu durumda, “AKP iktidarı yanlış yapsın da ben de ona muhalefet yapayım” anlayışı, muhalefette kalmaktan başka bir iş yapamaz. Çünkü geleceğin Millî Hükümeti, Vatan Savaşının başarısı için mücadele eden millî kuvvetlerin içinden çıkacaktır. Tayyip Erdoğan düşmanlığına kilitlenerek Vatan Savaşının başarısını istemeyenler, görüyorsunuz ABD’nin güdümündedirler ve PKK’nın dostları haline gelmişlerdir. Bu gibilerin iktidar olması için, ABD silahlı güçlerinin gelip Ankara’yı ele geçirmesi gerekiyor. Bu da imkansızdır ve o nedenle PKK dostları iktidarsızlık illetine mahkum olmuşlardır.

Bizim Vatan Partisi olarak meselemiz, Vatan Savaşının bir an önce kesin zafere ulaşmasıdır. Devletin güçlerini kararlı ve tutarlı olarak bu amaca yöneltmek, burada birinci derecede önemlidir, belirleyici önemdedir.

Bu koşullarda Tayyip Erdoğan düşmanlığını Vatan Savaşının önüne koymak, işte görüyoruz kimi partileri ABD ve PKK FETÖ ile birleştiriyor.

“Vatan Savaşı başarısızlığa uğrasa da Tayyip Erdoğan’a muhalefet etme fırsatı yakalasak” çizgisine düşersek, vatan hainliğine kadar uzanan bir çukurun içine yuvarlanırız.

 Vatan Savaşının başarısına kilitlenirsek, Vatan Savaşının zaferine hizmet ederiz ve milletin yüzü güler. Milletle birleşerek hükümet olmanın biricik yolu budur.